ASUDELİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ASUDELİK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli ASUDELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ASUDE9, KUDAS9, SUDAK9, ASİDE8, DİKSE8, LADES8, SADİK8, AKİDE7, DELİK7, DİLEK7, DİKEL7, İDEAL7, KULİS7, KAİDE7, LADİK7, SULAK7, ESKİL6, İSALE6, LASKİ6, SALİK6, SAKİL6, SEKİL6

ESKİL

[isim]

  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Akıtma

LASKİ (Kelime Kökeni: Arapça lasḳī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yakı ile ilgili

SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)

[sıfat]

  • Bir yola giren, bir yolda giden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salik olmak

SAKİL (Kelime Kökeni: Arapça s̱aḳīl)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ağır
  • Sıkıntı veren, sıkıntılı
  • Çirkin, kaba, uyumsuz

[isim]

[müzik]

  • Türk müziğinde bir usul

SEKİL

[isim]

  • At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)

AKİDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīde)

[isim]

[din bilgisi]

  • İnanç

    Ahmet Bey, dedi, kim olduğunuzu, akidenizi, kasabada, köylerde ne gibi faaliyet gösterdiğinizi biliyorum. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akideyi bozmak (veya akidesi bozulmak)

Birleşik Kelimeler: akidesi bozuk

[isim]

  • Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri

    Ağızları ve elleri yaladıkları akideden kıpkırmızı bir hâlde geçiyorlardı. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: akide şekeri

DELİK

[isim]

  • Dar, küçük açıklık

    Anahtar deliği karanlıktı, içeriden belli belirsiz sesler geliyordu. - Yusuf Atılgan

  • Dar, küçük çukur

    Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Küçük hayvan yuvası

    Fare deliği.

[sıfat]

  • Delinmiş olan

    Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[argo]

  • Cezaevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • deliğe tıkmak
  • delik büyük, yama küçük
  • delik eğirmek

Birleşik Kelimeler: delik deşik, cebi delik, kara delik, kubbeli delik, kulağı delik, noktalı delik, yüreği delik, budak deliği, burun deliği, fare deliği, gözetleme deliği, hava deliği, iğne deliği

DİLEK

[isim]

  • Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat

    Denizciler, koro hâlinde iyi dileklerini tekrarladılar. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: dilek kipi

DİKEL

[isim]

[halk ağzında]

  • Meni

İDEAL (Kelime Kökeni: Fransızca idéal)

[isim]

[felsefe]

  • Ülkü

    Büyük ideal sahiplerinin ilk kudretleri ketum oluşlarıdır. - Aka Gündüz

[sıfat]

  • Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan

    Bu ideal kocalar, eşref saatleri tıkır tıkır işletmesini bilen kadınların kocalarıdır. - Şevket Rado

[sıfat]

  • Uygun

    Söyle şunlara, biz burayı münasip bulduk. Tek taraflı asma köprü için ideal bir yer. - Ayşe Kulin

KULİS (Kelime Kökeni: Fransızca coulisse)

[isim]

[tiyatro]

  • Sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm

    Sahneye girişlerinde kuliste sırasını bekliyorlardı. - Necati Cumalı

[ekonomi]

  • Borsa dışında alışveriş yeri
  • Bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapılan yer

[mecaz]

  • Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması

    Lozan'daki Türk heyetinin kulisleri hakkında pek az şey biliyoruz. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kulis yapmak

Birleşik Kelimeler: kulis çalışması, kulis faaliyeti

KAİDE (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʿide)

[isim]

  • Kural

    Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi. - Halit Ziya Uşaklıgil

  • Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık

    Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor. - Halide Edip Adıvar

[argo]

  • Kalça

Birleşik Kelimeler: ahenk kaidesi, paralel kaidesi

LÂDİK

[isim]

  • Samsun iline bağlı ilçelerden biri

SULAK

[sıfat]

  • Suyu olan, suyu bol (yer)

    Sulak bir sazlığın başında, önümüze bir kaplumbağa çıkmıştı. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]

  • Kuşlar için su konulan küçük kap

Birleşik Kelimeler: sulak alan