ASONANS ile Oluşan Kelimeler (ASONANS Kelime Türetme)
ASONANS harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. ASONANS kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Asonans kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
ASONANS10
6 Harfli Kelimeler
ANASON8
5 Harfli Kelimeler
SASON8, ANONS7
4 Harfli Kelimeler
SANA5
3 Harfli Kelimeler
SOS6, ONS5, SON5, ASA4, NAS4, ONA4, SAN4, ANA3, NAN3
2 Harfli Kelimeler
AS3, ON3, AN2
AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)
-
Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika
Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç
Ata Sözleri ve Deyimler
- anı anına uymamak
- an meselesi
Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı
- İki tarla arasındaki sınır
-
Zihin
An bulanıklığı. An yorgunluğu.
ANA
-
Anne
Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan
- Yavrusu olan dişi hayvan
-
Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı
Fatma Anamız. Meryem Ana.
- Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü
-
Velinimet
Yoksullar anası.
- Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü
-
Temel, asıl, esas
Ana bina aradan geçen elli beş yıla karşın değişmemiş. - Ayla Kutlu
- Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatan bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
- ana bir, baba ayrı
- anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
- ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
- ana ile kız, helva ile koz
- ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
- anam!
- anam avradım olsun
- anam babam
- anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
- anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
- anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
- ananın bahtı kızına
- ananın bastığı yavru incinmez
- anan yahşi, baban yahşi
- anası ağlamak
- anasına avradına sövmek
- anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
- anasından doğduğuna bin pişman
- anasından doğduğuna pişman etmek
- anasından doğduğuna pişman olmak
- anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
- anasından emdiği sütü burnundan getirmek
- anasını ağlatmak
- anasını bellemek
- anasını eşek kovalasın!
- anasının gözü
- anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
- anasının kızı
- anasının körpe kuzusu
- anasının nikâhını istemek
- anasının oğlu
- anasını sat! (veya satayım!)
- anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
- anası yerinde
Birleşik Kelimeler: ana arı, ana atardamar, ana baba, ana besleme hattı, ana bilim dalı, ana cadde, ana çizgi, ana dal, ana defter, ana deniz, ana dil, ana dili, ana direk, ana doğrusu, ana duvar, ana düşünce, anaerki, ana fikir, ana haber sunucusu, ana hat, ana kadın, ana kapı, ana kara, ana kent, ana kitap, ana kolon hattı, ana konu, ana kök, ana kraliçe, ana kubbe, ana kucağı, ana kuyu, ana kuzusu, anamal, ana mektebi, ana menü, ana motif, ana muhalefet, anaokulu, ana ortaklık, anapara, ana rahmi, ana saat, ana sanlı, ana sav, ana sayaç, ana sınıfı, ana sözleşme, ana şehir, ana toplardamar, ana vatan, ana yapı, ana yarısı, anayasa, ana yemek, ana yol, ana yön, ana yurt, ana yüreği, anadan doğma, anadan görme, anadan üryan, anası danası, anası kılıklı, büyükana, Havva Ana, havvaanaeli, kadınana, kaynana, meryemana asması, meryemana dikeni, meryemanaeldiveni, meryemanakandili, meryemanakuşağı, sperma ana hücresi, sütana, üvey ana, dağ anası, dağlar anası, denizanası, dev anası, hamam anası, kuyu anası, öksüz anası
NAN (Kelime Kökeni: Farsça nān)
-
Ekmek
Alçak, nan ve nimet nankörü hain! - Sermet Muhtar Alus
Birleşik Kelimeler: nanıaziz
AS
- Kakım
- İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
- Arsenik elementinin simgesi
ON
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı
- Dokuzdan bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- on defa (veya kere)
- on parmağı boğazında olmak
- on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
- on parmağında on kara
Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü
ASA (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)
- Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
- İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa
Birleşik Kelimeler: mareşallik asası
NAS (Kelime Kökeni: Arapça naṣṣ)
- Açıklık, açık ve kesin yargı
- Dogma
ONA
-
O zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi
Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- ona göre hava hoş
Birleşik Kelimeler: ona buna, sözüm ona
SAN
- Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, unvan, titr
- Ün
- Herhangi bir şeyi, neyse o yapan nitelik, kip karşıtı
Birleşik Kelimeler: adı sanı, adıyla sanıyla
SANA
- Sen zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi
Ata Sözleri ve Deyimler
- sana taşla vurana sen aşla (veya ekmekle veya pamukla) var (veya dokun)
- sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt
- sana yalan, bana gerçek
ONS (Kelime Kökeni: Fransızca once)
- Genellikle gümüş, altın ve platin gibi kıymetli metallerin veya elmas, yakut gibi değerli taşların kütlelerinin ölçülmesi için kullanılan, Fransa'da 30,59 gr, İngiltere'de 28,349 gr ağırlığında bir ağırlık ölçüsü birimi
SON
-
Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu. - Peyami Safa
-
En arkada bulunan
Son vagon.
-
Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
Son atlıkarıncayı Kadırga meydanında birkaç yıl evvel görmüştüm. - Hasan Âli Yücel
- Uç, sınır
-
Olanca
Son kuvvetiyle: Ya Ali! diye bağırdı. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet
Kışın sonu. Bu yolun sonu.
- Ölüm
- Döl eşi
Ata Sözleri ve Deyimler
- sona ermek
- sona kalan dona kalır
- son bulmak
- son kozunu (veya kartını) oynamak
- son noktayı koymak
- son pişmanlık fayda vermez (veya etmez)
- sonu gelmek
- sonu gelmemek
- sonunu almak
- sonunu getirememek
- son vermek
Birleşik Kelimeler: son adam, sonbahar, son birim, son çeyrek, son dakika, son derece, son deyiş, son ek, son görev, son gürlüğü, son hızla, son kânun, son kerte, son nefes, sonnot, son ses, son söz, son teşrin, son turfanda, son ütücü, son vazife, son yolculuk, çeyrek son, yarı son, baştan sona, hafta sonu, harman sonu, satır sonu, süre sonu, vade sonu, önünde sonunda
SOS (Kelime Kökeni: Fransızca sauce)
- Bazı yemeklerin üzerine dökülen, domates, baharat vb. şeylerle yapılan karışım
ANONS (Kelime Kökeni: Fransızca annonce)
- Sesli duyuru
Ata Sözleri ve Deyimler
- anons etmek
ANASON (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Maydanozgillerden, kokulu tohumu hamur işlerinde ve rakı yapımında kullanılan bir bitki (Pimpinella anisum)
Mal sahibiyle anason, buğday ektiler. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: Çin anasonu, Mısır anasonu, yıldız anasonu