Asmak ile Biten Kelimeler

ASMAK ile biten 4 kelime bulunuyor. Sonu ASMAK olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Asmak kelimesinin anlamı nedir? İçinde asmak olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

BASMAK10,

YASMAK10, KASMAK8

5 Harfli Kelimeler

ASMAK7

ASMAK

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi aşağıya sarkacak bir biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak

    Lambayı tam pencerenin karşısına astı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Üzerine takınmak, kuşanmak

[-i]

  • Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek
  • Gitmek zorunda olunan bir yere özürsüz gitmemek

    Ben inek için oymalarımı bıraktım, dikiş makinesini tamir etmedim, mektebi astım. - Nazım Hikmet

  • Görevi olan bir işi özürsüz yapmamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıp kesmek
  • astığı astık, kestiği kestik

KASMAK

[-i]

  • Kasları gergin duruma getirmek
  • Kısaltmak
  • Daraltmak
  • Bölmek, ayırmak

[mecaz]

  • Baskısı altında tutmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasıp kavurmak

Birleşik Kelimeler: kasım kasım

BASMAK

[-e]

  • Vücudun ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak

    Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına. - Cahit Külebi

  • Küçük çocuklar ayakta durabilmek
  • Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek

    Motor çalıştıktan sonra debriyaja basarsınız. - Halide Edip Adıvar

[-e]

[-i]

  • Sıkıştırarak yerleştirmek

    Peyniri küpe basmak.

[-i]

  • Bası işi yapmak, tabetmek

[-i]

[nesnesiz]

  • Örtmek, bürümek, kaplamak

    Yollarını ot basmış, çamları yükselip saçaklarına el atmış olan bu büyük köşk. - Memduh Şevket Esendal

[-e]

[-i]

  • Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak

    Şuraya başparmağını bas, dediler, ben de bastım. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

  • Baskın yapmak

    Ölen kızın intikamını almak için köyü basıp yakmış. - Etem İzzet Benice

  • Bir kimse bir yaşa girmek

    On dokuz yaşına yeni basmış, ürkek ve utangaç bir kızdım. - Azra Erhat

[-i]

[nesnesiz]

  • Duman, sis vb. çevreyi kaplamak, çökmek

    Şehri akşamüstü sis basmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

[nesnesiz]

  • Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek

    Pompa bozulmuş, suyu basmıyor. Otomobilin lastiğine hava basmak.

[nesnesiz]

  • Kümes hayvanları kuluçkaya yatmak

[-i]

  • Uygunsuz vaziyette yakalamak

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak

    Yüreğinin acısını duyuyordu. Sıkıntı basmış, terlemeye başlamıştı. İzin istedi. - Yusuf Ziya Bahadınlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bas! (veya bas git!)
  • basıp geçmek
  • basıp gitmek
  • bastığı yerde ot bitmez
  • bastığı yere bir daha basmamak
  • bastığı yeri bilmemek

Birleşik Kelimeler: örtbas, tıka basa, dilbasar, karabasan, subasar, albastı, ayakbastı, dalbastı, kalburabastı, kaşbastı, kedibastı, kepbastı, kolbastı, külbastı, toprakbastı, elbasan tavası

YASMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Yayın kirişini gevşetmek

    Felek benim kurulu yayım yastı / Her köşebaşında yolumu kesti - Pir Sultan Abdal

  • Düz duruma getirmek