ASKERİLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ASKERİLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 71 kelime bulunuyor. 6 harfli ASKERİLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AŞERME10, ERİŞME10, EŞEKSİ10, EŞİLME10, EŞLEME10, EKŞİME10, İŞEMEK10, İŞLEME10, KAŞMİR10, KAŞMER10, MEŞALE10, SERKEŞ10, ŞEMAİL10, EŞELEK9, KAŞELİ9, LEŞKER9, ERSEME8, ESERME8, ESİRME8, ESKİME8, ESKRİM8, ESLEME8, ESRİME8, İSLEME8, KERMES8, KESMEK8, KESMİK8, LAMİSE8, MİKSER8, MİSKAL8, MESLEK8, MESİRE8, MESELE8, MESELA8, MESAİL8, MELİSA8, SİKMEK8, SİLMEK8, SİLKME8, SERMEK8, SEMERE8, SEKMEK8, SEKLEM8, ASKERİ7, AKSEKİ7, ALEKSİ7, ERİMEK7, EKİLME7, EKLEME7, EMEKLİ7, EKSERİ7, ELEMEK7, İRKMEK7, İSKELE7, KLASİK7, KAMERİ7, KERİME7, KERKES7, KESELİ7, KELEME7, KELİME7, KEMERE7, KEMLİK7, KEKEME7, MELİKE7, MELEKE7, RİSALE7, REKLAM7, SELİKA7, KARELİ6, KALKER6

KARELİ

[sıfat]

  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek

KALKER (Kelime Kökeni: Fransızca calcaire)

[isim]

[mineraloji]

  • Kireç taşı

Birleşik Kelimeler: sedefli kalker

ASKERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaskerī)

[sıfat]

  • Askerlikle ilgili, askere özgü

    Sonra subay salonunda, askerî sorgu yargıcının karşısına çıkardılar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: askerî ambargo, askerî ataşe, askerî güç, askerî hastane, askerî inzibat, askerî kaput, askerî rüştiye

AKSEKİ

[isim]

  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

ALEKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca alexie)

[isim]

[tıp]

  • Okuma yitimi

ERİMEK

[nesnesiz]

  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

  • Katı cisim ısı etkisiyle sıvı duruma gelmek

    Yüzündeki karlar eriyince beyaz, yuvarlak bir yüz meydana çıkmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Dokumalar aşınıp incelerek dağılmak

[mecaz]

  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Utancından çok sıkılmak

[mecaz]

  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim

EKİLME

[isim]

  • Ekilmek işi

EKLEME

[isim]

  • Eklemek işi

[sıfat]

  • Eklenmiş

Birleşik Kelimeler: ekleme dişi

EMEKLİ

[sıfat]

  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli

[isim]

  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli

EKSERİ (Kelime Kökeni: Arapça eks̱erī)

[zarf]

[eskimiş]

  • Genellikle

    Ekseri kocaya varmamış kızlarda olduğu gibi Gülsen'de de tatsız bir bedbahtlık vardır. - Reşat Nuri Güntekin

ELEMEK

[-i]

  • Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek

    Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü

  • Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek
  • İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak

[mecaz]

  • Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak

[spor]

  • Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

İRKMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Birikmek
  • Tiksinmek

[eskimiş]

  • Biriktirmek, toplamak

İSKELE (Kelime Kökeni: İtalyanca scala)

[isim]

  • Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer

    Vapurdan indi, iskeleye çıkar çıkmaz etrafına bakındı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü veya gemiye çıkmayı sağlayan merdiven

    Oturduğu yerden kalkıyor, iskele zincirine uzanan eli, iskele tabanına basan ayağı, kendini çekiyor yukarı. - Zeyyat Selimoğlu

  • Vapur uğrağı olan şehir veya kasaba
  • İçerilerde bulunan bir yerin kendine en yakın olan deniz taşıtı uğrağı veya demir yolu durağı

    Mudanya, Bursa'nın iskelesidir.

  • Yapıların dışında sıvama, boyama veya onarım için keresteden kat kat kurulan, çalışma sırasında üstüne çıkılan çatkı
  • Geminin sol yanı

[sinema]

[televizyon]

  • Işıkların yerleştirilmesi, ışıkçıların dolaşabilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskele almak

Birleşik Kelimeler: iskele alabanda, iskele babası, iskele kelepçesi, iskele kuşu, sürme iskele, ip iskelesi

KLASİK (Kelime Kökeni: Fransızca classique)

  • Üzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser

    Klasikler bir kültür, bir gusto, bir seviye ölçütüdür. - Haldun Taner

  • XVII. yüzyıl Fransız dili, sanatı ve yazarları ile ilgili olan

    Racine bir Fransız klasik yazarıdır.

  • Alışılmış
  • Sanatta kuralcı
  • Kökleşik

    Klasik şiirin yıkıldığından beri şiiri, bin kişi bin türlü tarif ediyor. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

  • Eski Yunan, Roma ve XVII. yüzyıl Fransız sanatıyla ilgili sanatçı veya eser

    Yunan klasikleri. Fransız klasikleri.

  • Eski Yunan ve Roma çağı dili ve sanatı ile ilgili olan

    Klasik eserlerin oynandığı bir millî tiyatroları yok. - Haldun Taner

KAMERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḳamerī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ayla ilgili

Birleşik Kelimeler: kamerî ay, kamerî takvim, kamerî yıl