[isim]

• Cam, çini, toprak vb.nden yapılmış derince çanak

  Kocaman bakır kâsede kuskus çorbası vardı. - Nezihe Araz

[isim]

[jeoloji]

• Genellikle alt bölümü killi ve kumlu, üst bölümü tebeşir olan İkinci Çağ'ın son dönemi

[isim]

[eskimiş]

• Raksı meslek edinmiş kadın

  Gezegenlerin hareketleri nasıl kati bir nizam içinde cereyan ederse rakkaselerinki de öyledir. - Mehmet Kaplan

[isim]

• İçine mendil, gecelik vb. şeyleri koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte, kumaştan koruncak

[isim]

• Yumuşak deri

[sıfat]

• Üzerine saydam bir cila tabakası çekilmiş olan (eşya)

[isim]

• At yarışlarındaki müşterek bahislerde, sekiz atın katıldığı yarışlarda ilk üç, dört atın katıldığı yarışlarda ise ilk iki dereceyi kazanacak atın bilinmesi biçiminde oynanan oyun

[spor]

• Voleybol, tenis, masa tenisi vb. oyunlarda topu yumuşak bir vuruşla rakip alandaki bir boşluğa indirme

[spor]

• Futbolda topu yumuşak bir vuruşla havadan istenilen yere gönderme

[spor]

• Basketbolda çembere doğru uzanarak topu yavaşça sepete bırakma

Ata Sözleri ve Deyimler

• plase etmek

[isim]

• Bir sınırdan geçebilmek için verilen yazılı izin

• Bu izni gösteren belge

  Elimdeki lesepase buraya kadarmış. - Aka Gündüz

[sıfat]

• `Yerini değiştirmek` anlamındaki deplase etmek, `yeri değişmek.` anlamındaki deplase olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

[isim]

[eskimiş]

• Mecelle'ye göre, kocanın ayrı ayrı üç kez veya bir arada üç kez karısını boşadığını bildirmesiyle gerçekleşen boşanma

[isim]

[eskimiş]

• Fosil

  Hayalsiz adam bir müstehase bile sayılmaz, o kadar hiçtir. - Orhan Seyfi Orhon

[isim]

[eskimiş]

• Bir konu hakkında iki veya daha çok kişinin karşılıklı konuşması

  Mübahasemizin sonuna doğru, tabaksız geniş bir fincanla bize taze kahve ikram ettiler. - Hamdullah Suphi Tanrıöver