ASABİLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ASABİLİK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli ASABİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ASABİ8,
KİLİS
- Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
KİLSİ
- Kili andıran, kile benzeyen, kil gibi
KALAS (Kelime Kökeni: (Romanya'da Galati şehrinin adından))
- Kalın biçilmiş uzun tahta
- Ahşap yapılarda kiriş olarak kullanılan kalın biçilmiş uzun tahta
-
Kaba, anlayışsız kimse, kereste
Önümüze geçen pahalı bir Alman arabasıydı, direksiyonundaki de bir başka kalas. - Sulhi Dölek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalas gibi
Birleşik Kelimeler: denge kalası
LASKİ (Kelime Kökeni: Arapça lasḳī)
- Yakı ile ilgili
SKALA (Kelime Kökeni: İtalyanca scala)
-
Genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi
Akımölçerin skalası.
- Çeşitlilik
- Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi
- Gam
Ata Sözleri ve Deyimler
- skala yapmak
SİLKİ
- Uykuda sıçrama
SİLİK
-
Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan
Silik para. Silik yazı.
- Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan
-
Kendini gösteremeden
İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın
Birleşik Kelimeler: sapı silik
SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)
- Bir yola giren, bir yolda giden
Ata Sözleri ve Deyimler
- salik olmak
SALAK
-
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse)
Hem evli barklı bir kadın olduğundan haberi yok mu bu salak şeyin? - Ayla Kutlu
SAKİL (Kelime Kökeni: Arapça s̱aḳīl)
- Ağır
- Sıkıntı veren, sıkıntılı
- Çirkin, kaba, uyumsuz
- Türk müziğinde bir usul
SAKAL
-
Yetişkin erkeklerde yanak ve alt çenede çıkan kılların tümü
Sakalı kır, yaşı elliyi aşkın fakat dinçti. - Falih Rıfkı Atay
- Bazı hayvanlarda çene altında bulunan kılların tümü
- Gemi karinasında oluşan yosun, yapışan midye vb. yabancı madde
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakal bırakmak (veya koyuvermek veya salıvermek veya uzatmak)
- sakalı bitmek
- sakalı değirmende ağartmamak
- sakalı ele vermek (veya kaptırmak)
- sakalım yok ki sözüm dinlensin
- sakalına ak (veya kır) düşmek
- sakalına göre tarak vurmak
- sakalına gülmek
- sakalına kar yağmak
- sakalının altına girmek
- sakalı saydırmak
- sakal oynatmaz
Birleşik Kelimeler: sakal fırçası, aksakal, çatal sakal, çember sakal, değirmi sakal, didon sakal, kaba sakal, keçi sakal, köse sakal, top sakal, erkeçsakalı, keçisakalı, tekesakalı
SAİKA (Kelime Kökeni: Arapça ṣāʿiḳa)
-
Yıldırım
Öteden saikalar parçalıyor afakı! - Mehmet Akif Ersoy
Birleşik Kelimeler: siperisaika
-
Sebep
Daha çok artan merakımın saikasıyla kapıya kadar ben de gittim. - Ercüment Ekrem Talu
ABLAK
-
Yayvan ve dolgun (yüz)
Şarap kızılı vurmuş ablak yüzüyle öfkeli girdi içeri. - Orhan Kemal
BAKLA (Kelime Kökeni: Arapça bāḳilā)
-
Baklagillerden, yurdumuzun her yerinde yetiştirilen, yeşil kabuklu ve taneli bir bitki (Vicia faba)
Evlerinin uğru bakla / Al beni koynunda sakla - Halk türküsü
- Bu bitkinin yeşil ürünü veya kuru tanesi
- Bir zinciri oluşturan halka veya parçalardan her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- bakla dökmek (veya atmak)
- bakla kadar
- baklayı ağzından çıkarmak
Birleşik Kelimeler: baklaçiçeği, bakla çiçeği, bakla falı, bakla içi, bakla kırı, acı bakla, akbakla, delice bakla, iç bakla, gâvur baklası, Hint baklası, koyun baklası, kurt baklası, Mısır baklası, sakız baklası, yaban baklası, Yahudi baklası
İKBAL (Kelime Kökeni: Arapça iḳbāl)
-
Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu
Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye / Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir? - Enis Behiç Koryürek
- Odalık
-
İstek, arzu
Çaya ikbal yok mu?
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikbali sönmek
Birleşik Kelimeler: ikbal düşkünü, izzetüikbal