As ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler

AS harfleri ile başlayan 6 harfli 27 kelime bulunuyor. Başında AS olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "as ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde As olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ASFALT13, ASEPSİ12, ASAYİŞ12, ASILIŞ12, ASKICI12, ASGARİ11, ASURCA11, ASBEST10, ASYALI10, ASILLI9, ASILTI9, ASUMAN9, ASMALI9, ASLİYE9, ASKILI9, ASINTI9, ASILMA9, ASETON8, ASORTİ8, ASMARA8, ASETİK7, ASETAT7, ASALET7, ASALAK7, ASKERİ7, ASİLİK7, ASTANA7

ASETİK (Kelime Kökeni: Fransızca acétique)

[sıfat]

[kimya]

  • Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan

Birleşik Kelimeler: asetik asit

ASETAT (Kelime Kökeni: Fransızca acétate)

[isim]

[kimya]

  • Asetik asidin tuzu veya esteri, saydam

    Demir asetat. Etil asetat.

ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)

[isim]

  • Soyluluk

    Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Asillik
  • Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı

[edebiyat]

  • Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu

ASALAK

[isim]

[biyoloji]

  • Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit

[sıfat]

[mecaz]

  • Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli

Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları

ASKERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaskerī)

[sıfat]

  • Askerlikle ilgili, askere özgü

    Sonra subay salonunda, askerî sorgu yargıcının karşısına çıkardılar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: askerî ambargo, askerî ataşe, askerî güç, askerî hastane, askerî inzibat, askerî kaput, askerî rüştiye

ASİLİK

[isim]

  • Başkaldırıcılık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asilik etmek

ASETON (Kelime Kökeni: Fransızca acétone)

[isim]

[kimya]

  • Birçok organik maddeyi eritmekte kullanılan uçucu, kolayca alev alır, eter kokusunda bir sıvı

ASORTİ (Kelime Kökeni: Fransızca assorti)

[sıfat]

  • Birbirine uygun, birbirini tutar renk ve biçimde olan (giysi)

    Altın çizgili, yemyeşil ipek kravatı ne olursa olsun almalıydı. Ceketiyle asorti olacaktı. - Nazım Hikmet

ASILLI

[sıfat]

  • Bir kökene dayanan, kökenli

    İngiliz asıllı genç.

ASILTI

[isim]

[fizik]

  • Çözünemeyen madde parçacıklarının dibe çökmeden bir sıvı ortamda kalmış durumu, süspansiyon
  • Böyle bir sıvı karışımı, süspansiyon

ASUMAN (Kelime Kökeni: Farsça āsmān)

[isim]

[eskimiş]

  • Gök

    Düşsün olur mu toprağa göçmüş cihan gibi / Sönsün o mavi gözleri bir asuman gibi - İbrahim Alâeddin Gövsa

ASMALI

[sıfat]

  • Asması olan

    Asmalı bahçe.

ASLİYE (Kelime Kökeni: Arapça aṣliyye)

[isim]

[eskimiş]

  • Temel, esas

Birleşik Kelimeler: asliye ceza mahkemesi, asliye hukuk mahkemesi

ASKILI

[sıfat]

  • Askısı olan

    Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak

ASINTI

[isim]

  • Bir işi hemen yapmayıp bekleterek geri bırakma, tehir, tavik

    İşi asıntıya bıraktı. İş asıntıda kaldı.

  • Birini tedirgin edecek kadar üzerine düşme

[argo]

  • Sırnaşan, tebelleş olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıntı olmak