ARNAVUTLAŞMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

ARNAVUTLAŞMAK harflerini içeren 8 harfli 50 kelime bulunuyor. 8 harfli ARNAVUTLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAVLAŞMA18, AKTAVŞAN17, KAVRULMA16, KAVURTMA16, AVLATMAK15, AVLANMAK15, KAVRATMA15, KAVRANMA15, KAVLANMA15, KAVLATMA15, MARTAVAL15, TAVLAMAK15, TAVLANMA15, TAVUKLAR15, KARAVANA14, KARNAVAL14, MATRUŞKA13, ŞUTLAMAK13, TUŞLAMAK13, URLAŞMAK13, ANLAŞMAK12, ANTLAŞMA12, ŞAKLATMA12, ŞARTLAMA12, ŞARLAMAK12, TAŞLAMAK12, TAŞLANMA12, ŞARLATAN11, KUTLANMA10, TURLAMAK10, TURALAMA10, ARKALAMA9, ARALATMA9, ARALANMA9, ARALAMAK9, ARAKLAMA9, ARLANMAK9, ANLATMAK9, ATLANMAK9, AKMANTAR9, ALATURKA9, KURTALAN9, KANTARMA9, KARALAMA9, KALAMATA9, KARLANMA9, KARTALMA9, KATLANMA9, TANLAMAK9, TARANMAK9

ARKALAMA

[isim]

  • Arkalamak işi, müzaheret

ARALATMA

[isim]

  • Aralatmak işi

ARALANMA

[isim]

  • Aralanmak işi

ARALAMAK

[-i]

  • İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak

    Kapısını hafifçe araladı. - Falih Rıfkı Atay

  • Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek

    Şu sandalyeleri biraz aralayınız.

[halk ağzında]

  • Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek

ARAKLAMA

[isim]

  • Araklamak işi, çalma, aşırma

ARLANMAK

[nesnesiz]

  • Utanmak

    Ramazan günü alenen meyveli gazoz içmeye arlanmıyor musun? - Haldun Taner

ANLATMAK

[-e]

[-i]

  • Bilgi vermek, izah etmek

    Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. - Peyami Safa

  • Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak

[nesnesiz]

  • Nakletmek

    Sonra bir hikâye anlattı. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlata anlata bitirememek

ATLANMAK

[nesnesiz]

  • Ata binmek

    Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz

  • At edinmek

[nesnesiz]

  • Atlama işi yapılmak

    Burası atlanacak yer değil! Bu yazıda birkaç satır atlanmış.

AKMANTAR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris)

ALATURKA (Kelime Kökeni: İtalyanca alla turca)

[sıfat]

  • Eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun, Doğuluca, alafranga karşıtı

    Alaturka, eski tahta kapısının dışarıdan da içeriden de çengelleri var. - Ayla Kutlu

  • Bu töre ve hayatı benimsemiş (kimse)

[isim]

  • Alaturka saat

    Biz alaturka 10 sularında mektepten çıkardık. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Düzensiz, yöntemsiz

    Alaturka çalışma.

Birleşik Kelimeler: alaturka müzik, alaturka saat, alaturka tuvalet

KURTALAN

[isim]

  • Siirt iline bağlı ilçelerden biri

KANTARMA

[isim]

  • Azılı atları zapt etmek için dillerini bastıracak biçimde yapılmış demir araç

    Gururu okşanılan bir erkek ise ağzına kantarma geçirilmiş bir küheylan kadar âcizdir, elinizde esirdir. - Hüseyin Cahit Yalçın

KARALAMA

[isim]

  • Karalamak işi
  • El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı
  • Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde

    İlk şiirim olan bir türkü güftesini, Üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Leke sürme, kötülük yükleme

Birleşik Kelimeler: karalama beyti, karalama defteri

KALAMATA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir tür etli ve büyük zeytin

Birleşik Kelimeler: kalamata zeytini

KARLANMA

[isim]

  • Karlanmak işi