ARKADAŞLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ARKADAŞLIK harflerini içeren 5 harfli 33 kelime bulunuyor. 5 harfli ARKADAŞLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DALIŞ11,
ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)
- İri taneli bezelye
AKALA
- Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk
ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)
-
İlgi
Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet
- Gönül bağı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
- alaka duymak
- alakayı (veya alakasını) kesmek
Birleşik Kelimeler: kelalaka
KALAK
- Burun, burun ucu
- Gelin tacı
- Tezek yığını
AKLIK
-
Ak olma durumu
Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz
- Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün
Birleşik Kelimeler: yüz aklığı
KARIK
- Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
- Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)
- Ark
- Arklar arasında kalan toprak parçası
- Sabanla açılan çizi
KARLI
-
Üstünde kar bulunan
Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim - Halk türküsü
-
Kar yağan
Kışın çok karlı, tipili günlerinden başka günlerini günahı kadar sevmezdi. - Osman Cemal Kaygılı
-
Kârı olan, kazançlı
Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: kârlı iş
KALIK
- Kalmış, artmış
- Eskimiş
- Evlenme çağı geçmiş, evde kalmış (kız)
- Eksik, noksan
ARDAK
- İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç
DALAK
- Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış alyuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ
- Omurgalı hayvanlarda lenf bezine benzeyen ve kan damarları çok olan bir organ
- Tekerlek biçimindeki kaşar peyniri
- Bal peteği
Ata Sözleri ve Deyimler
- dalak kestirmek
Birleşik Kelimeler: dalak otu, dağ dalak otu, tüylü dalak otu, arı dalağı
KADAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳadar)
-
Ölçüsünde, derecesinde
Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. - Sait Faik Abasıyanık
-
Büyüklüğünde, genişliğinde
Bacak kadar çocuk.
Avuç içi kadar yer.
-
Dek
Saat ona kadar sokaklarda gezdi. - Peyami Safa
-
Gibi
İstanbul'un balıkları kadar balıkçıları da hoştur. - Sait Faik Abasıyanık
-
Denli
Bu merdivenleri yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Süre belirten bir söz
Bu minval üzere yedi ay kadar geçti, geçmedi. - Refik Halit Karay
-
Miktarda, derecede
İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor. - Halide Edip Adıvar
-
Bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten söz
Kantara'nın önünde yüz kadar düşman çadırı kurulmuştu. - Falih Rıfkı Atay
ARDIL
- Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, arda, halef, öncel karşıtı
- Bir çıkarımda varılan sonuç
Birleşik Kelimeler: ardıl görüntü
ADALI
-
Ada halkından olan (kimse)
Adayı ve adalıları o kadar sevmeme rağmen bir türlü yıldızım barışmamıştır. - Burhan Felek
DILAK
- Bızır
KAŞAR
- Koyun sütünden yapılan, genellikle tekerlek biçiminde, sarımtırak, yağlı bir peynir
Birleşik Kelimeler: kaşar peyniri