Ark ile Başlayan Kelimeler
ARK ile başlayan 33 kelime bulunuyor. Başında ARK olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ark kelimesinin anlamı nedir? Ark ile biten kelimeler. İçinde ark olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
ARKEOPTERİKS18
11 Harfli Kelimeler
ARKEOMETRİK13
10 Harfli Kelimeler
ARKEOLOJİK21, ARKASIZLIK16, ARKALIKSIZ16, ARKADAŞLIK16, ARKASINDAN14, ARKEOMETRİ12, ARKALANMAK11
9 Harfli Kelimeler
ARKEOLOJİ20, ARKADAŞÇA17, ARKALIKLI11, ARKALANMA10, ARKALAMAK10
8 Harfli Kelimeler
ARKEOLOG14, ARKALAMA9
7 Harfli Kelimeler
ARKEBÜZ14, ARKADAŞ12, ARKASIZ12, ARKEGON12, ARKAİZM11, ARKALIÇ11, ARKETİP11, ARKALIK8
6 Harfli Kelimeler
ARKALI7, ARKAİK6, ARKTİK6, ARKEEN6
5 Harfli Kelimeler
ARKOZ9, ARKAÇ8, ARKIT6
4 Harfli Kelimeler
ARKA4
3 Harfli Kelimeler
ARK3
ARK
-
İçinden su akıtmak için toprak kazılarak yapılan açık oluk, arık, dren, karık
Konduların ortasına ark yapıp göllenen suları dışarı akıttılar. - Lâtife Tekin
ARKA
-
Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı
Evin arkasında dekorlar boyarlardı. - Adalet Ağaoğlu
-
Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi
Çocuğun arkası ağrıyormuş.
-
Geri kalan bölüm
Masalın arkası. Yazının arkası.
- Art, peş
-
Otururken sırtın dayandığı yer
Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu. - Tarık Buğra
-
İnsanın vücudu, bedeni
Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı. - Refik Halit Karay
- Arkada olan, arkada bulunan
-
Kayıran, destekleyen
Memur olmak için büyük bir arka gerek. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Geçmiş, geride kalmış zaman
Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- arka arkaya vermek
- arka bulmak
- arka çevirmek
- arka çıkmak
- arkada bırakmak
- arkada bırakmak
- arkada kalanlar (veya arkadakiler)
- arkada kalmak
- arkadan söylemek
- arkadan vurmak
- arka kapıdan çıkmak
- arka olmak
- arkası alınmak
- arkası gelmek
- arkası kesilmek
- arkasına (bile) bakmadan gitmek (veya kaçmak)
- arkasına almak
- arkasına düşmek (veya takılmak)
- arkasında dolaşmak (veya gezmek)
- arkasından atlı kovalamak
- arkasından atmak (veya konuşmak)
- arkasından koşmak
- arkasından sürüklemek
- arkasından teneke çalmak
- arkasından zil takıp oynamak
- arkasında yumurta küfesi yok ya! (veya olmamak)
- arkasını (birine) vermek
- arkasını (bir şeye) vermek
- arkasını almak
- arkasını bırakmak
- arkasını dayamak
- arkasını getirememek
- arkasını sağlama almak
- arkasını sıvamak
- arkası olmamak
- arkası yere gelmemek
- arka vermek
- arkaya bırakmak (veya koymak)
- arkaya kalmak
Birleşik Kelimeler: arka arka, arka arkaya, arka ayak, arkabahçe, arka müziği, arka plan, arka sokak, arka teker, arkaüstü, arka yüz, arkadan arkaya, arkası pek, arkası sıra, arkası yarın, arkası yufka, perde arkası
ARKAİK (Kelime Kökeni: Fransızca archaïque)
- Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinden kalan
- Konuşulan ve yazılan dilde, kullanımdan düşmüş olan (eski söz veya deyim)
ARKTİK (Kelime Kökeni: Fransızca arctique)
-
Kuzey Kutbu'yla ilgili, Kuzey Kutbu yakınında olan
Arktik kuşak.
ARKEEN (Kelime Kökeni: Fransızca archéen)
- Kambriyumlardan önce oluşan en eski yer katı
ARKIT
- Köy evlerinde kapıların arkasına konulan kalın kuşak
ARKALI
- Arkası olan
-
Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı
Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz
ARKALIK
-
Sırt dayamaya yarayan yer
Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı. - Tarık Buğra
- Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, hamal semeri, arkalıç
- Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir kısa hırka türü
ARKAÇ
- Ağıl
- Dağ sırtlarında davarların yatırıldığı düz, rüzgâr almayan kuytu yer
ARKALAMA
- Arkalamak işi, müzaheret
ARKOZ (Kelime Kökeni: Fransızca arkose)
-
Birleşiminde feldspat bulunan, kum taşı türünden bir tortul kayaç
Değirmen taşları sert arkozdan yapılır.
ARKALANMA
- Arkalanmak durumu
ARKALAMAK
- Arkasına almak, yüklenmek
-
Bir kimseye güven vererek yardım etmek, destek olmak, korumak, müzaheret etmek
Bu roman, sanırım İş Bankasının arkaladığı ilk Tan gazetesinde tefrika edilirken üniversite öğrencisi idi. - Haldun Taner
ARKALANMAK
- Kendisine yardım edilmek, destek olunmak
ARKALIKLI
- Arkalığı, sırt dayayacak yeri olan