[isim]

[eskimiş]

• Akar

  Başladı her ay akaretlerinden kira toplar gibi tıkır tıkır faizleri toplamaya. - Ercüment Ekrem Talu

[sıfat]

• `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

[isim]

[jeoloji]

• Yanardağ ağzı

[isim]

• Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi

[isim]

• Karısı tarafından aldatılan erkek

• Ayakkabı çekeceği

• Küçüklere sevgi ile söylenen bir sitem sözü

  Kimden yana bu kerata? - Necati Cumalı

[isim]

• Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması

  Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir fakat tekrarlarla doludur. - Ahmet Haşim

• Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme

[zarf]

• Bir daha, yine, yeniden, gene

  Sonra masaya oturarak mikroskopla bir müddet çalışır, tekrar notlara bakar. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

• tekrar etmek

[isim]

[halk ağzında]

• Büyük heybe

[nesnesiz]

• Çoğalmak

  O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu

• Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak

  Kumaş arttı. Yemek arttı.

• Değeri yükselmek, fazlalaşmak

[isim]

[eskimiş]

• Kısırlık, verimsizlik

[mecaz]

• Başarısızlık, sonuçsuzluk

  Bu mücadeleden ruhumun yorgun düştüğünü, akamete mahkûm kaldığını görüyorum. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

• akamete uğramak

[isim]

• Beylik

[isim]

[sinema]

[televizyon]

• Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı

• Kameraman

[ünlem]

• Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk

[isim]

• Kertmek işi

• Çentik

[isim]

[eskimiş]

• Okuma

  Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın

[din bilgisi]

• Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma

Ata Sözleri ve Deyimler

• kıraat etmek

[isim]

• Bir şeyi oluşturan katlardan her biri

• Yağda veya sacda pişirilen bir börek türü

• Arasına yağ ve kaymak sürülerek katlanmış yufka ekmeği

Ata Sözleri ve Deyimler

• katmer kaldırmak

[isim]

• Özellikle her türlü yiyecek maddesinin, ev, büro, mağaza vb. yerlere ait gereçlerin satıldığı dükkân

[isim]

• Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç

  Küçük oğul, koltuğundaki bir tutam merteği bir kenara attıktan sonra, dut dalı bunlar, dedi. - Orhan Kemal