ARAZBARBUSELİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ARAZBARBUSELİK harflerini içeren 6 harfli 44 kelime bulunuyor. 6 harfli ARAZBARBUSELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAZUKA12, SERBAZ12, BREZİL11, AKBABA10, BARBAR10, EBABİL10, ERKSİZ10, REBABİ10, SABURA10, SAZKAR10, ZARURİ10, AZRAİL9, ABLUKA9, BASARİ9, BASKİL9, EBRULİ9, KALBUR9, KASABA9, KAZARA9, AKARSU8, AKRABA8, BİRLER8, BARAKA8, BAKARA8, BAKİRE8, BALKAR8, BERRAK8, EKABİR8, KARASU8, KALABA8, KABALA8, KABARA8, KABARE8, KABİLE8, LUSAKA8, RAKİBE8, ASALAK7, ASKERİ7, ALEKSİ7, KASARA7, RİSALE7, SARAKA7, SELİKA7, KARELİ6

KARELİ

[sıfat]

  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek

ASALAK

[isim]

[biyoloji]

  • Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit

[sıfat]

[mecaz]

  • Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli

Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları

ASKERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaskerī)

[sıfat]

  • Askerlikle ilgili, askere özgü

    Sonra subay salonunda, askerî sorgu yargıcının karşısına çıkardılar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: askerî ambargo, askerî ataşe, askerî güç, askerî hastane, askerî inzibat, askerî kaput, askerî rüştiye

ALEKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca alexie)

[isim]

[tıp]

  • Okuma yitimi

KASARA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassero)

[isim]

[denizcilik]

  • Geminin baş ve kıç tarafında, asıl güverteden yüksek olan kısa güverte

    Baş kasarası, kıç kasarası.

RİSALE (Kelime Kökeni: Arapça risāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Kitapçık

    Son derece kötü kâğıda basılmış bir risale idi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

SARAKA

[isim]

[argo]

  • Alay, istihza

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saraka etmek
  • sarakaya almak

SELİKA (Kelime Kökeni: Arapça selīḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Güzel söyleme ve yazma yeteneği

AKARSU

[isim]

  • Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su
  • Tek sıra elmastan gerdanlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akarsu çukurunu kendi kazır
  • akarsu gibi
  • akarsu pislik tutmaz
  • akarsuya inanma, eloğluna dayanma

Birleşik Kelimeler: akarsu santrali

AKRABA (Kelime Kökeni: Arapça aḳribā)

[isim]

[hukuk]

  • Kan bağıyla birbirine bağlı olan kimseler

    Geceleyin, babam, amcam, akrabamız, hepsi istasyonda idiler. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Oluşma yönünden aynı kaynağa dayanan şeyler

[mecaz]

  • Biri, diğerinin doğurduğu sonuç veya olgular

    Zulüm zorbalıkla akrabadır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akraba çıkmak
  • akraba olmak

Birleşik Kelimeler: akraba diller, hısım akraba, uzak akraba, uzaktan akraba, yakın akraba

BİRLER

[isim]

[matematik]

  • Ondalık sayı sistemine göre yazılan bir tam sayıda sağdan sola doğru ilk sayının bulunduğu basamak

BARAKA (Kelime Kökeni: İtalyanca baracca)

[isim]

  • Tahta, çinko vb. hafif şeylerden yapılmış, temelsiz, eğreti yapı

    Tren şehre girerken yerlilerin teneke barakaları görünür. - Orhan Seyfi Orhon

BAKARA (Kelime Kökeni: Fransızca baccara)

[isim]

  • İskambil kâğıdı ile oynanan bir kumar

    Geçenlerde bir iş adamı bakarada yüz bin liraya yakın para kaybetti. - Falih Rıfkı Atay

BAKİRE (Kelime Kökeni: Arapça bākire)

[sıfat]

  • Cinsel ilişkide bulunmamış (dişi), kızoğlan, kızoğlankız, erden

    Bu mahallede bakire kızları bakkal dükkânına bile yollamıyorlar. - Peyami Safa

BALKAR

[isim]

  • Malkar