ARABİZASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ARABİZASYON harflerini içeren 5 harfli 51 kelime bulunuyor. 5 harfli ARABİZASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YOBAZ13, BİZON11, BRONZ11, ZORBA11, AYNAZ10, ABAZA10, BİZAR10, BİRAZ10, BOYAR10, BOYNA10, BANYO10, BANAZ10, BARİZ10, BASYA10, İBRAZ10, NİYAZ10, SİROZ10, YAZAR10, ZİYAN10, ABOSA9, BORSA9, BAYAN9, SAZAN9, YABAN9, ARİZA8, ASABİ8, ARAZİ8, AYSAR8, BORAN8, BASAR8, BARON8, İSYAN8, NAZİR8, NAZAR8, ORAYA8, RANZA8, SARAY8, SABAN8, YASİN8, ARİYA7, ARABİ7, ARABA7, AYRAN7, ABANİ7, ABANA7, BARAN7, SONRA7, SONAR7, YARAN7, ARSİN6, NASİR6

ARSİN

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

NASİR (Kelime Kökeni: Arapça nās̱ir)

[isim]

[eskimiş]

  • Nesir yazan, nesir ustası

    Başlıca şair ve nasirleri tamamıyla öğrenmek için külliyat okumak merakına düştüm. - Yahya Kemal Beyatlı

ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)

[isim]

[denizcilik]

  • Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma

ARABİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarabī)

[isim]

  • Arapça

[sıfat]

  • Araplarla ilgili, Araplara özgü olan

Birleşik Kelimeler: zamkıarabi

ARABA

[isim]

  • Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı

    Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır. - Elif Şafak

[sıfat]

  • Bu taşıtın aldığı miktarda olan

    İki araba saman. Bir araba kömür.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • araba devrilince yol gösteren çok olur
  • araba ile tavşan avlanmaz
  • araba kullanmak
  • arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer
  • arabanın tekerine taş koymak
  • arabasını düze çıkarmak

Birleşik Kelimeler: araba araba, araba falakası, araba mezarlığı, araba vapuru, bir araba, yaylı araba, at arabası, çöp arabası, domuz arabası, el arabası, kağnı arabası, kira arabası, makam arabası, muhacir arabası, ordövr arabası, öküz arabası, polis arabası, servis arabası, şeytanarabası, tanzifat arabası, taş arabası, tatar arabası, tay tay arabası, top arabası, yarış arabası, yük arabası

AYRAN

[isim]

  • Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm
  • Yoğurdun sulandırılıp çalkalanmasıyla yapılan içecek

    Taşlığa oturup soğuk ayranlar içtik. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayranı kabarmak
  • ayranım budur, yarısı sudur
  • ayranı yok içmeye, atla (veya tahtırevanla) gider sıçmaya

Birleşik Kelimeler: ayran ağızlı, ayran budalası, ayran delisi, ayran gönüllü

ABANİ

[isim]

  • Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş

    Bursa abanisi.

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılmış

    Yalnız sarı cübbeli, abani sarıklı, peykede bağdaş kurmuş bir cüce vardı ki onu tanımadı. - Halide Edip Adıvar

ABANA

[isim]

  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

BARAN (Kelime Kökeni: Farsça bārān)

[isim]

[eskimiş]

  • Yağmur

SONRA

[zarf]

  • Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı

    Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı. - Metin And

  • Daha uzak ve ileri bir yerde

    Bahçeden sonra geriye dönerek biraz da sokaklarda dolaştık. - Reşat Nuri Güntekin

  • Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildiren bir söz
  • Yoksa, aksi hâlde

    Tembellik etmesin, sonra sınıfta kalır.

[isim]

  • Arkadan gelen bölüm veya zaman

    Bunun sonrası yok. Bu işi sonraya bırakmamalı.

Birleşik Kelimeler: az sonra, milattan sonra, neden sonra, okul sonrası

SONAR (Kelime Kökeni: Fransızca sonar)

[isim]

  • Batmış olan nesnenin, yüzeye yakın balıkların yerini ve durumunu yansılanan ses dalgalarıyla belirleyen sistem
  • Bu sistemden yararlanılarak yapılmış, denizaltılarda kullanılan cihaz

YÂRAN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)

[isim]

  • Dostlar

    Durup el bağlayalar yâran saf saf - Baki

[tarih]

  • Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü

    Rusçuk yâranı. Malta yâranı.

ARİZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarīża)

[isim]

[eskimiş]

  • Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe

ASABİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣabī)

[sıfat]

  • Sinirli

    Bu sebepsiz ağrılar gibi onun her şeyi asabi mizacının belirtisi idi. - Tarık Buğra

  • Sinirsel

[zarf]

  • Sinirli bir biçimde

    Artık çok daha asabi çıkıyordu Gaba'nın sesi. - Nazım Hikmet

ARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça arāżī)

[isim]

[coğrafya]

  • Yeryüzü parçası, yerey, toprak

    Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi. - Lâtife Tekin

  • Yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arazi açmak
  • arazi olmak
  • araziye uymak

Birleşik Kelimeler: arazi aracı, arazi otomobili, arazi taraması, arazi yarışı, vakıf arazisi