[nesnesiz]

• Kendisine yardım edilmek, destek olunmak

[-den]

• Artmak, geriye kalmak, fazla bulunmak

  Artakalan para ile çocuk pek güç geçiniyordu. - Halit Fahri Ozansoy

[nesnesiz]

• Araklama işine konu olmak

[isim]

• İnsanlığın kültür tarihini anlamada arkeologlara yardımcı olabilmek için antik eserlerin ve materyallerin bilimsel yöntemlerle incelenmesi

[sıfat]

• Soylu erki yanlısı

• Soylu

  Herifin kendisi bir aristokrat, karısı bir Amerikalı milyonerin ve hem de büyük bir firma sahibinin kızı. - Halide Edip Adıvar

[-i]

• Arık (II) duruma getirmek

[nesnesiz]

[halk ağzında]

• Yemekte artık bırakmak

[nesnesiz]

• Artma ihtimali veya imkânı bulunmak

[nesnesiz]

• Artırma işine konu olmak, çoğaltılmak, tezyit edilmek

[isim]

• Ardaklanmak durumu

[isim]

• Aratabilmek işi

[isim]

• Aranabilmek işi

[isim]

• Arıtabilmek işi

[isim]

• Arınabilmek işi

[isim]

• Artımlı olma durumu