APIŞTIRMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

APIŞTIRMAK harflerini içeren 7 harfli 24 kelime bulunuyor. 7 harfli APIŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "apıştırmak ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde Apıştırmak olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

APIŞMAK16, KAPIŞMA16, ŞAPIRTI16, KAPATIŞ15, IŞITMAK13, KIPRAMA13, KIRIŞMA13, KARIŞIM13, ŞIMARIK13, TIKIŞMA13, AŞIRMAK12, AŞIRTMA12, AŞTIRMA12, ATIŞMAK12, KARIŞMA12, KATIŞMA12, ŞAKIRTI12, TAKIŞMA12, TAŞIRMA12, TAŞIMAK12, AKTARIŞ11, KIRITMA10, ARITMAK9, AKTARIM9

ARITMAK

[-i]

  • Temizlemek
  • Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek

AKTARIM

[isim]

  • Aktarma işi, nakil

[ruh bilimi]

  • Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması

Birleşik Kelimeler: kan aktarımı, para aktarımı, organ aktarımı

KIRITMA

[isim]

  • Kırıtmak işi, cilve, işve

    O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir. - Salâh Birsel

AKTARIŞ

[isim]

  • Aktarma işi

AŞIRMAK

[-i]

[-den]

  • Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek

[-i]

[argo]

  • Çalmak, çalıp götürmek, araklamak

    Borcunu ödeyemeyecek fakat bavulunu oradan nasıl aşırabilecekti? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[-e]

[-i]

  • Tehlike içinde bulunan bir şeyi acele kaçırmak

    Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar.

[edebiyat]

  • Başkasının eserinden parçalar alıp kendisininmiş gibi göstermek

AŞIRTMA

[isim]

  • Aşırtmak işi

AŞTIRMA

[isim]

  • Aştırmak işi

ATIŞMAK

[-le]

  • Tartışmak

    Yoksa gene babasıyla atışıp işi mi bırakmıştı. - Orhan Kemal

[nesnesiz]

  • Kendisine dargın olan bir kimseye barışıkmış gibi söz söylemek

    Nafile atışma, ben seninle barışmam.

  • Çocuk oyunlarında ebeyi veya takımda olanları belirlemek için karşılıklı olarak adım atmak

KARIŞMA

[isim]

  • Karışmak işi

    Kendi dillerine başka bir dilden en küçük bir şeyin karışmasına göz yumamazlar. - Nermi Uygur

  • Engelleme, araya girme, müdahale
  • Düzeni bozulma

KATIŞMA

[isim]

  • Katışmak işi

ŞAKIRTI

[isim]

  • Şakırdayan bir şeyin çıkardığı sesin adı

    Birdenbire kesildi halkın lakırtıları / Korku içinde durdu tavla şakırtıları - Enis Behiç Koryürek

TAKIŞMA

[isim]

  • Takışmak işi

    Kendi yüzünden anayla oğlun takışmasını istemiyordu. - Orhan Kemal

TAŞIRMA

[isim]

  • Taşırmak işi

TAŞIMAK

[-i]

  • Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek

    Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Üstünde bulundurmak

    Boynundan asılmış gümüş bir köstek taşırdı. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek

    Değirmenin üstünde ise değirmen koluyla birleşen çarkı taşıyan bir çanak bulunur. - Salâh Birsel

  • Boru, kanal vb. ile sıvı maddeleri bir yerden başka bir yere aktarmak

[nesnesiz]

  • Giymek

    Devlet üniforması taşıyordu. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Sahip olmak, özellik olarak bulundurmak

    İnsanlar müşterek tecrübeleri taşıdıkları için birbirlerinin ne dediklerini anlayabilirler. - İsmet Özel

[mecaz]

  • Katlanmak, üstlenmek, yüklenmek, çekmek

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Duymak, hissetmek

    İçlerinde her şeye karşılık bir suçluluk duygusu taşırlar. - Tarık Dursun K.

IŞITMAK

[-i]

  • Işık saçmak, ışıklandırmak

    Bulutlar geçip gidince kalan gök / Ey içimizi ışıtan has renk - Selâhattin Batu