APLİKASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

APLİKASYON harflerini içeren 5 harfli 88 kelime bulunuyor. 5 harfli APLİKASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOPYA12, PİYON12, POLİS11, PİYAN11, PAYAN11, SİNOP11, YAPAK11, YALPA11, APİKO10, AKPAS10, KOPAL10, KOPİL10, KLİPS10, KASAP10, LAPON10, NİSAP10, NASİP10, OKAPİ10, POLKA10, PASAK10, PALAS10, SALİP10, SALPA10, SAPAN10, SAPAK10, APLİK9, KLAPA9, KAPAN9, LAKAP9, NİKAP9, NAKİP9, PLAKA9, PALAN9, PANİK9, SOYKA9, YOKSA9, ALYON8, İSYAN8, KOLAY8, KONYA8, OYNAK8, SİYAK8, SALYA8, YOLAK8, YASAK8, YASAL8, YASİN8, AYLAK7, ALYAN7, AKSON7, KONSA7, KALYA7, KALAY7, KAYAN7, LİYAN7, ONİKS7, SOLAK7, SALON7, YANAK7, YANAL7, YAKİN7, YALAK7, YALAN7, ASLAN6, AKSAN6, İSKAN6, KOLAN6, KOALA6, KALAS6, LİSAN6, LASKİ6, SKALA6, SANAL6, SALİK6, SANKİ6, SALAK6, SAKİN6, SAKİL6, SAKAL6, SAİKA6, ANLAK5, ALKAN5, AKLAN5, KANAL5, KALAN5, LAKİN5, NAKLİ5, NAKİL5

ANLAK

[isim]

[ruh bilimi]

  • Zekâ

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)

[isim]

[kimya]

  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

AKLAN

[isim]

[coğrafya]

  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.

  • Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri

KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)

[isim]

  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

  • Telefon, telgraf, radyo, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat

    Bir kanaldan ötekine geçerken aldığı yüklü transfer bedelini nasıl ödeyecekti bu kadın? - İnci Aral

  • Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti

[anatomi]

  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol

[coğrafya]

  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları

KALAN

[sıfat]

  • Kalma işini yapan
  • Artan, mütebaki

    Kalan on lirayı Aliş'e verdim. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[matematik]

  • Bir çıkarmanın sonucu

[isim]

[matematik]

  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)

[bağlaç]

  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Ancak

NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Taşıma ile ilgili olan
  • Nakle dayanan, anlatılan, söylenen (gerçek)

Birleşik Kelimeler: naklî mazi

NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)

[isim]

  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
  • Göç, taşınma

    İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı. - Sermet Muhtar Alus

  • Anlatma, söyleme, hikâye etme
  • Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin
  • Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme
  • Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat]

[eskimiş]

  • Taşıyan, aktaran, geçiren
  • Anlatan, hikâye eden

[fizik]

  • İletken

ASLAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kedigillerden, Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160, kuyruğu 70 santimetre ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir tür memeli, arslan

[mecaz]

  • Gürbüz, cesur ve yiğit adam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aslan gibi
  • aslanım!
  • aslanın ağzında olmak
  • aslan kesilmek
  • aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
  • aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir
  • aslan postunda, gönül dostunda
  • aslan yatağından belli olur

Birleşik Kelimeler: aslanağzı, aslankulağı, aslankuyruğu, aslan payı, aslanpençesi, aslansütü, aslan yürekli, dağ aslanı, denizaslanı, gemi aslanı, Yeni Dünya aslanı

[isim]

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak arasında yer alan takımyıldızın adı

AKSAN (Kelime Kökeni: Fransızca accent)

[isim]

  • Bir ülkenin insanlarına veya bir çevreye özgü söyleyiş özelliği

    Sesi tok, aksanı düzgündü. - Necip Fazıl Kısakürek

[dil bilgisi]

  • Vurgu

Birleşik Kelimeler: aksanı bozuk

İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)

[isim]

  • Yurtlandırma
  • Yurtlanma

    İskân izni.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskâna açmak
  • iskân etmek

Birleşik Kelimeler: iskân belgesi

KOLAN

[isim]

  • At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer

    Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı. - Necati Cumalı

  • Dokuma, deri, kenevir vb. maddelerden yapılan yassı ve enlice bağ

[halk ağzında]

  • Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kolan çekmek
  • kolan vurmak

Birleşik Kelimeler: kolan balığı

KOALA

[isim]

  • Avustralya'da yaşayan, okaliptus yapraklarıyla beslenen, yaklaşık 80 santimetre boyunda, otçul, kuyruksuz, keseli, tüyleri soluk boz veya sarımsı renkte olan bir tür memeli (Phascolarctos cinereus)

KALAS (Kelime Kökeni: (Romanya'da Galati şehrinin adından))

[isim]

  • Kalın biçilmiş uzun tahta
  • Ahşap yapılarda kiriş olarak kullanılan kalın biçilmiş uzun tahta

[sıfat]

[mecaz]

  • Kaba, anlayışsız kimse, kereste

    Önümüze geçen pahalı bir Alman arabasıydı, direksiyonundaki de bir başka kalas. - Sulhi Dölek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalas gibi

Birleşik Kelimeler: denge kalası

LİSAN (Kelime Kökeni: Arapça lisān)

[isim]

  • Dil (II)

    Mektup uzun değildi, biraz da ticari bir lisanla yazılmıştı. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: lisanıhâl, lisanımünasip, sürçülisan