APAÇIKLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

APAÇIKLIK harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli APAÇIKLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

APAÇIK14, ÇIPLAK14, ÇAPALI14, KAPÇIK14, KIPÇAK14, PLAKÇI14, PAÇALI14, KAPKAÇ13, KAPÇAK13, PLAÇKA13, KAPILI12, AÇKILI11, ÇAKILI11, ILIKÇA11, KAPLIK11, KAPALI11, KILÇIK11, PAKLIK11, ALIKÇA10, ALAÇIK10, KAÇLIK10, KALPAK10, ÇALKAK9

ÇALKAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Çalkar

ALIKÇA

[sıfat]

  • Alık benzeri

    Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan

[zarf]

  • (alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde

    O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek

ALAÇIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak

    Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal

  • Keçeden yapılan çadır

KAÇLIK

[sıfat]

  • Bir nesnenin sayıca ne kadar olduğunu soran söz

    Kaçlık paket istersiniz?

KALPAK

[isim]

  • Kesik koni biçiminde deri, kürk veya kumaştan yapılmış başlık

    Al bir kalpak giymişti al / Al bir ata binmişti al / Zafer ırak mı dedim / Aha diyordu - Fazıl Hüsnü Dağlarca

AÇKILI

[sıfat]

  • Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı

ÇAKILI

[sıfat]

  • Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş

    Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Çakılmış, bir şeye bağlı

    Genç kadın, forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu. - Feridun Fazıl Tülbentçi

  • Yeri değişmez, sabit

    Gülnaz için için ağlıyor, gözleri hep öyle döşemeye çakılı. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çakılı kalmak

ILIKÇA

[sıfat]

  • Biraz ılık, ılıcak

KAPLIK

[isim]

  • Kap kacak koymaya yarayan yer

[sıfat]

  • Defter, kitap vb.ni kaplamaya yarayan

    Kaplık kâğıt.

[sıfat]

  • Herhangi bir kap dolduracak miktarda olan

    İki kaplık aşure.

KAPALI

[sıfat]

  • Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı

    Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu. - Nazım Hikmet

  • Geçilmez durumda olan
  • Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri)
  • Başı örtülü (kadın)
  • Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem
  • Gizli, saklı

    Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.

  • Açık olmayan (giyecek)

    Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti. - Necati Cumalı

  • Bulutlu, karanlık (hava)

    Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • İçe dönük yaradılışta olan

    Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastlamadım. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]

  • Dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan

    Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapalı geçmek
  • kapalı olmak
  • kapalı yetişmek

Birleşik Kelimeler: kapalı bölge, kapalı çarşı, kapalı devre, kapalı duruşma, kapalı gişe, kapalı görüş, kapalı hava, kapalı hece, kapalı kalp ameliyatı, kapalı kutu, kapalı oturum, kapalı rejim, kapalı tohumlular, kapalı toplum, kapalı tribün, kapalı yer korkusu, kapalı yüzme havuzu, gözü kapalı, ucu kapalı, üstü kapalı

KILÇIK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Balıkların eti arasında bulunan diken gibi ince ve küçük kemik

[bitki bilimi]

  • Fasulye, bakla vb. sebzelerin yeşil kabuğunda ve ekin başaklarında bulunan sert ve kıl gibi uzun lif

[spor]

  • Alttaki güreşçinin, kuyruk sokumunu hızla ve birdenbire havaya kaldırarak sırtına abanmış olan güreşçinin dengesini bozup onu ön veya yan tarafına aşırıp atması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılçık atmak

Birleşik Kelimeler: karakılçık

PAKLIK

[isim]

  • Temizlik

KAPILI

[sıfat]

  • Kapısı olan

[mecaz]

  • Özellikle resmî bir işte çalışan

KAPKAÇ

[isim]

  • Kapıp kaçmak yoluyla yapılan bir hırsızlık türü

KAPÇAK

[isim]

  • Uzun saplı büyük kanca