[isim]

• Nişastalı tanelerin, su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu

  Bulgur lapası. Pirinç lapası.

• Keten tohumu vb. bitkilerin kaynatılmasıyla elde edilen, sıcak olarak tülbent içinde vücuda dıştan uygulanan ilaç

  Keten tohumu lapası. Hatmi lapası.

Ata Sözleri ve Deyimler

• lapa gibi
• lapa vurmak

[isim]

• Şişe gibi dar delikleri tıkamaya yarayan mantar, cam, tahta veya plastikten tıkaç, tıpa

[askerlik]

• Top mermisinin ucuna takılan ve mermi atıldıktan sonra patlamasını sağlayan ayarlı başlık

[isim]

• Yakanın göğse doğru inen devrik bölümü

[isim]

[denizcilik]

• Ucu halkalı cıvata

• Gemi içini aydınlatmaya yarayan, içinde zeytinyağı bulunan siperli fener

[sıfat]

• Merkezden uzak, kıyıda köşede kalmış

  Eskiden sapa semtlerde küçücük dükkânlar görünürdü. - Sait Faik Abasıyanık

• Gidilen yol üzerinde olmayan, sapılarak varılan

  Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk. - Ahmet Hamdi Tanpınar

[mecaz]

• Düzgün olmayan, yolundan sapmış

  Kimileri sert çıkışlarda, karşı koymalarda, sapa ilişkilerde çözüm arıyor. - Tomris Uyar

[zarf]

[eskimiş]

• Baştan başa

  İniverdik uyumuşların önüne karadan gemilerle / Kesildiler serapa nur, serapa hayret - Fazıl Hüsnü Dağlarca

[isim]

• Tarlalarda toprağı işlemek için kullanılan ağaç veya demir saplı kazı aracı

  Hiç keser, çapa elinden düşmüyordu, yeri kazıyor kazıyordu. - Muzaffer İzgü

• Çapalama işi

[isim]

[din bilgisi]

• Roma Katolik kilisesinin, bir meclis tarafından seçilen, Vatikan'da oturan ve Hz. İsa'nın vekili sayılan başkanı

[isim]

• Kütahya iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

• Metal, toprak, plastik vb.nden yapılmış, ağzı açık, kulplu, bardağa benzeyen, küçük kap

  Su testisinin ağzına ters kapatılmış maşrapaya su doldurdu. - Necati Cumalı