Anık ile Biten Kelimeler
ANIK ile biten 12 kelime bulunuyor. Sonu ANIK olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Anık kelimesinin anlamı nedir? Anık ile başlayan kelimeler. İçinde anık olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
10 Harfli Kelimeler
BUSBULANIK18
9 Harfli Kelimeler
KARAYANIK12
8 Harfli Kelimeler
TOPLANIK14
7 Harfli Kelimeler
KAPANIK12, BULANIK11, TIKANIK9
6 Harfli Kelimeler
UYANIK10
5 Harfli Kelimeler
YANIK8, SANIK7, KANIK6, TANIK6
4 Harfli Kelimeler
ANIK5
ANIK
- Hazır
- Ballıbabagillerden, tek yıllık, mavi çiçekli, yemeklere koku vermek için kullanılan bir bitki, dağ reyhanı (Ziziphora)
KANIK
- Kanaatkâr
- Tokgözlü
TANIK
-
Gördüğünü ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit
Aksini söyleyen bir tanık da çıkmamıştı. - Tarık Buğra
- Duruşmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse, şahit
Ata Sözleri ve Deyimler
- tanık olmak
Birleşik Kelimeler: tanık tepe, yalancı tanık, görgü tanığı
SANIK
-
Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş kimse, maznun
Reis, salonu boşalttı ve idam kararını da sanıkların gıyabında okudu. - Necip Fazıl Kısakürek
YANIK
-
Yanmakta olan
Binada yanık lamba bırakmayın.
-
Yanmış olan
Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu. - Reşat Enis
-
Rengi koyulaşmış
Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız. - Sait Faik Abasıyanık
-
Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk
Yanık bir çocuk.
- Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan
- Bıkkın, üzüntülü, dertli
-
Duygulu, dokunaklı, acılı, etkili
Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girdiği gecelerde - Cahit Sıtkı Tarancı
-
Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz
Halıdaki yanığı ördürmeli.
- Herhangi bir ısıdan meydana gelen doku bozukluğu
Ata Sözleri ve Deyimler
- yanık kokmak
Birleşik Kelimeler: yanık rüzgâr, yanık ses, bağrı yanık, karayanık, yüreği yanık, amele yanığı, gece yanığı, güneş yanığı
TIKANIK
-
Tıkanmış olan
Her adımın bir merdiven basamağındaki boğuk ve tıkanık gürültüsü kulağında sonu gelmeyen bir akisle uzuyordu. - Peyami Safa
UYANIK
-
Uyumamış, bidar
Uyuyor mu uyanık mı kestiremiyor, uykuyla uyanıklığın sınırlarını bulamıyordu. - Attila İlhan
- Uykudan uyanmış
-
Açıkgöz, kurnaz, cingöz
Ayrıca son derece zeki ve uyanık bir genç kız vardı. - Haldun Taner
- Yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, müteyakkız
-
Bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili
Zeki ve uyanık kişilerle dostluk kadar iyi bir şey olamaz. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: uyur uyanık
BULANIK
-
Bulanmış olan, duru olmayan
Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı. - Falih Rıfkı Atay
- Bulutlu, kapalı (hava)
-
Açık seçik görünmeyen, net olmayan
Bulanık görüntü.
-
Donuk, anlamsız, fersiz (bakış)
Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu. - Peyami Safa
-
Niteliği tam anlaşılmayan
İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bulanmış, duru olmayan bir biçimde
Bir musluğu açtığınız zaman bile su, evvela bulanık gelir. - Necip Fazıl Kısakürek
Birleşik Kelimeler: boz bulanık
- Muş iline bağlı ilçelerden biri
KARAYANIK
- Şarbon
KAPANIK
- Kapanmış
-
Sisli, bulutlu
Bütün varlığı bu kapanık havada tıpkı bahçenin son gülleri gibiydi. - Ahmet Hamdi Tanpınar
-
İç karartıcı, ruh sıkıcı
Yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmişti. - Halide Edip Adıvar
- Kaçınık
Birleşik Kelimeler: içe kapanık
TOPLANIK
- Toplanmış durumda olan
BUSBULANIK
- Çok bulanık