ANTRASİT Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ANTRASİT harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli ANTRASİT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARSİN6, ASTAT6, ASTAR6, İSNAT6, NASİR6, RASAT6, STANT6, START6, SANAT6, SARAT6, SATİR6, TRANS6, TASNİ6, TASAR6, ATARİ5, ATİNA5, İTAAT5, TİTAN5, TİRAN5, TİRAT5, TRATA5, TATAR5

ATARİ

[isim]

  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

AT

[isim]

  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
  • Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]

  • Astatin elementinin simgesi

İTAAT (Kelime Kökeni: Arapça iṭāʿat)

[isim]

  • Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma

    Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itaat etmek

TİTAN (Kelime Kökeni: Fransızca titane)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 22, atom ağırlığı 47,90, yoğunluğu 4,5 olan, 1675 °C'ye doğru eriyen, özellikleri bakımından silisyumla kalaya yaklaşan, parlak beyaz renkli, basit element (simgesi Ti)

TİRAN (Kelime Kökeni: Fransızca tyran)

[isim]

[tarih]

  • Eski Yunan'da siyasal gücü zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kimse

[sıfat]

[mecaz]

  • Acımasız, gaddar, despot

TİRAT (Kelime Kökeni: Fransızca tirade)

[isim]

[tiyatro]

  • Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
  • Yazı veya konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi

    Nina romantik bir tiradı andıran anlatışı kesti. - Refik Halit Karay

  • Uzun ve tumturaklı konuşma

    Hayatın insafsızlığı ile başlayan bir yakınma tiradı, sizin beceriksizliğinize dayanır. - Haldun Taner

TRATA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Torbalı balık ağı

TATAR

[isim]

[eskimiş]

[tarih]

  • Postayı süren kimse

Birleşik Kelimeler: tatar ağası, tatar arabası

[isim]

  • Tataristan'da, Batı Sibirya'da ve Rusya Federasyonu'nun değişik bölgelerinde yaşayan Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Tatar böreği, Tatar çorbası

ARSİN

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

ASTAT (Kelime Kökeni: Fransızca astate)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 85 olan, bizmutun alfa ışınlarıyla bombardımanı sonucu elde edilen yapay element, astatin (simgesi At)

ASTAR (Kelime Kökeni: Farsça āster)

[isim]

  • Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat
  • Sıvanacak, boyanacak yerlere boyadan önce sürülen kat

    Siz hiç eski tahtalara yağlı boya yaptınız mı? / Bütün iş ilk çekilen boyadadır, astarda - Behçet Necatigil

  • Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • astar bol olmayınca yüze gelmez
  • astarı yüzünden pahalı olmak (veya pahalıya gelmek)
  • astar sürmek (veya vurmak veya çekmek)

Birleşik Kelimeler: astar boyası, astar kaplama, aslı astarı

İSNAT (Kelime Kökeni: Arapça isnād)

[isim]

  • Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme

[mecaz]

  • Karacılık, iftira

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isnat etmek

Birleşik Kelimeler: isnat grubu

NASİR (Kelime Kökeni: Arapça nās̱ir)

[isim]

[eskimiş]

  • Nesir yazan, nesir ustası

    Başlıca şair ve nasirleri tamamıyla öğrenmek için külliyat okumak merakına düştüm. - Yahya Kemal Beyatlı

RASAT (Kelime Kökeni: Arapça raṣad)

[isim]

[gök bilimi]

  • Gözlem

    Türkler Belgrat'a yaklaştıkları zaman evvelki keşif ve rasat merkezi olmak üzere Havale kalesini inşa etmişlerdi. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: rasathane

STANT (Kelime Kökeni: İngilizce stand)

[isim]

  • Sergilik

    Kitap standı.

  • At yarışlarında seyirci tribünü