ANTİPATİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ANTİPATİK harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli ANTİPATİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Antipatik ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Antipatik olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
KİTAP9,
ANTİK (Kelime Kökeni: Fransızca antique)
- İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika
Birleşik Kelimeler: Antik Çağ
AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)
- Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
- Bu kuralları toplayan kitap
AT
- Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
- Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş
Ata Sözleri ve Deyimler
- ata arpa yiğide pilav
- ata binen nalını, mıhını arar
- ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
- ata da soy gerek, ite de
- at, adımına göre değil adamına göre yürür
- ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- ata et, ite ot vermek
- ata eyer gerek, eyere er gerek
- at at oluncaya kadar sahibi mat olur
- at beslenirken kız istenirken
- at binenin, kılıç kuşananın
- at binicisine göre kişner
- at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
- at gibi
- atı alan Üsküdar'ı geçti
- atı atasıyla, katırı anasıyla
- atım tepmez, itim kapmaz deme
- atına bakan ardına bakmaz
- atın bahtsızı arabaya düşer
- atın dorusu, yiğidin delisi
- atını sağlam kazığa bağlamak
- atın ölümü arpadan olsun
- atın ürkeği, yiğidin korkağı
- atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- at ile avrat yiğidin bahtına
- at izi it izine karışmak
- at koşturacak kadar
- at koşturmak
- atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
- atla deve değil
- atlarını itlerini nallamak
- atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- at nalı kadar
- at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
- at oynatmak
- at ölür, itlere bayram olur
- at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- at pazarında eşek osurtmuyoruz!
- atta, avratta uğur vardır
- attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- attan inip eşeğe binmek
- at var, meydan yok
- at yedi günde, it yediği günde
- at yiğidin yoldaşıdır
Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı
- Astatin elementinin simgesi
İNTAK (Kelime Kökeni: Arapça inṭāḳ)
- Konuşturma söyletme
- Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme
Birleşik Kelimeler: teşhis ve intak
İTİNA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtināʾ)
-
Özen
Büyük bir itina ile yalancı dolma doldurdu. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- itina etmek
İTAAT (Kelime Kökeni: Arapça iṭāʿat)
-
Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma
Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- itaat etmek
KİTİN (Kelime Kökeni: Fransızca chitine)
- Eklem bacaklıların ve kabukluların dış dokusunu oluşturan, bazı mantar ve likenlerde de rastlanan, dayanıklı ve esnek organik madde
KANAT
-
Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ
Bir daldan hızla geçip gitti bir kuş kanadı / Sessizlik bir tüy gibi bir dakika sallandı / Pırıldadı bir ateş böceği sarmaşıkta - Halit Fahri Ozansoy
- Balıklarda yüzgeç
- Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey
-
Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı
Bir müddet kapı kanatlarının kenarlarını okşarcasına yokladı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Yan, taraf
Perde kanadı.
-
Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri
Partinin sol kanadı.
-
Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol
Yel değirmeni kanadı.
Pervane kanadı.
- Angıç
-
Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah
Ordunun sağ kanadı.
- Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanadı altına almak
- kanat açmak
- kanat alıştırmak
- kanat çırpmak
- kanat germek
Birleşik Kelimeler: çakırkanat, kın kanat, kızılkanat, sağ kanat, sarıkanat, yelkenkanat, burun kanadı, kazkanadı, kuşkanadı, pencere kanadı
NAKİT (Kelime Kökeni: Arapça naḳd)
- Para, akçe
- Kullanılması hemen mümkün olan para, peşin para, likit
Birleşik Kelimeler: nakit kartı, nakit para
TİTAN (Kelime Kökeni: Fransızca titane)
- Atom numarası 22, atom ağırlığı 47,90, yoğunluğu 4,5 olan, 1675 °C'ye doğru eriyen, özellikleri bakımından silisyumla kalaya yaklaşan, parlak beyaz renkli, basit element (simgesi Ti)
TAKTİ (Kelime Kökeni: Arapça taḳṭīʿ)
- Kesme, parçalama
- Aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırma
Ata Sözleri ve Deyimler
- takti etmek
TAKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭāḳat)
-
Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet
Hareket edebilecek ne vasıtamız ne takatimiz vardı. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- takat getirmek
- takati kalmamak (veya kesilmek)
- takati yetmemek
Birleşik Kelimeler: takat sınırı
KİTAP (Kelime Kökeni: Arapça kitāb)
-
Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü
Ama ben, bir kitap üzerine bir fikir edinmek istedim mi o kitabı kendim okurum. - Nurullah Ataç
-
Herhangi bir konuda yazılmış eser
Acaba bir edebiyat kitabında hazır bir tarif bulamaz mıyız? - Falih Rıfkı Atay
- Kutsal kitap
Ata Sözleri ve Deyimler
- kitaba (veya kitabına) uydurmak
- kitaba el basmak
- kitabı kapamak
- kitabında yer almamak
- kitap (veya kitaplar) devirmek (veya devretmek)
- kitapta yeri olmak
Birleşik Kelimeler: kitap açacağı, kitap cebi, kitap dolabı, kitap düşkünü, kitap ehli, kitabevi, kitap fuarı, kitap kurdu, kitap sarayı, kitapsever, ana kitap, beyaz kitap, ehlikitap, hesap kitap, kara kaplı kitap, yardımcı kitap, yasak kitap, adres kitabı, baş ucu kitabı, boyama kitabı, cep kitabı, el kitabı, okuma kitabı, şiir kitabı
KAPAN
- Bazı hayvanları yakalamak için kullanılan, hayvanın ayağının değmesiyle işleyen tuzak
- Düzen, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- kapana düşmek (veya girmek veya kısılmak veya koymak veya tutulmak veya yakalanmak)
- kapana düşürmek (veya kıstırmak)
- kapana sıkıştırmak
- kapan kurmak
Birleşik Kelimeler: kurt kapanı, yağmur kapanı
- Pazara satılmak üzere gelen yiyecek maddelerinin tartıldığı resmî büyük kantar ve bu kantarın bulunduğu yer
KÂTİP (Kelime Kökeni: Arapça kātib)
-
Yazman
Bir müddet sonra Talat Bey'in hususi kalemine kâtip oldum. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: kâtibiadil, başkâtip, umumi kâtip, mirî kâtibi, sır kâtibi, tahrirat kâtibi