ANTİKAPİTALİZM Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ANTİKAPİTALİZM harflerini içeren 7 harfli 46 kelime bulunuyor. 7 harfli ANTİKAPİTALİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

İPTİZAL14, KAMPALA12, KAPANMA12, KAPATMA12, KAMPANA12, KAPLAMA12, PAKLAMA12, PATLAMA12, AZALTMA11, AZALMAK11, İNTİZAM11, İLTİZAM11, KAPİTAL11, KAZANMA11, KATALPA11, KAZAMAT11, NAİPLİK11, PALANKA11, TAZİMAT11, ZAMANLA11, KATALİZ10, ANLAMAK8, ANLATMA8, ATLATMA8, ATANMAK8, ATLAMAK8, ATLANMA8, ALMANAK8, AKLANMA8, İNTİKAM8, KANLAMA8, KANATMA8, KALAMİN8, KALAMİT8, KATLAMA8, KATLİAM8, MİLİTAN8, MALAKİT8, TAMANİT8, TANLAMA8, TALİMAT8, AKTİNİT7, İNTİKAL7, İTAATLİ7, TALAKAT7, TAKATLİ7

AKTİNİT (Kelime Kökeni: Fransızca actinite)

[isim]

[kimya]

  • Aktinyum, toryum, protaktinyum, tulyum, plütonyum, amerikyum, küriyum ve berkelyum radyoaktif elementlerinin ortak adı

İNTİKAL (Kelime Kökeni: Arapça intiḳāl)

[isim]

  • Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
  • Anlama, kavrama

    Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı. - Haldun Taner

  • Miras olarak babadan çocuğuna kalma

[fizik]

  • Öteleme

[ruh bilimi]

  • Geçişim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • intikal etmek

Birleşik Kelimeler: veraset ve intikal vergisi

İTAATLİ

[sıfat]

  • Söz dinleyen, buyruğa uyan, itaatkâr

    Kulluk bakımından da o kimseden daha âciz ve itaatlisi olamaz. - Necip Fazıl Kısakürek

TALAKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳat)

[isim]

[eskimiş]

  • Kolayca düzgün söz söyleme durumu

    Sakin ve çekingen Ahmet Naci, umulmaz bir talakat ve hararetle uzun uzun söyledi. - Reşat Nuri Güntekin

TAKATLİ

[sıfat]

  • Güçlü, dayanıklı

ANLAMAK

[-i]

  • Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak

    Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - Ahmet Ümit

  • Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
  • Sorup öğrenmek
  • Doğru ve yerinde bulmak

    Hani bunu anladık ama!

  • Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek

    Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım. - Mithat Cemal Kuntay

[-den]

  • Bir şey hakkında bilgisi bulunmak

    Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İsmet Özel

[nesnesiz]

[-den]

  • Yarar sağlamak

    Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anladımsa arap olayım
  • anlarsın ya!
  • anlayalım!
  • anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
  • anlayıp dinlemek

ANLATMA

[isim]

  • Anlatmak işi, ifham, ilam, tefhim

    Biz gücümüz yettiğince ve gönlümüzün isteğince sizi anlatmaya çalıştık. - Ahmet Kabaklı

ATLATMA

[isim]

  • Atlatmak işi

Birleşik Kelimeler: atlatma haber

ATANMAK

[-e]

  • Bir göreve getirilmek, tayin edilmek

    Doğu'ya atanan bir arkadaşları hakkında konuştuklarını işitiyorum yanlarından geçerken. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: açıktan atanmak, asaleten atanmak, vekâleten atanmak

ATLAMAK

[-den]

  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e]

[-den]

  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]

  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek

[-i]

  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek

[-i]

  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

  • İnmek

    Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu? - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

[-de]

  • Yanılmak, aldanmak

[mecaz]

  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya

ATLANMA

[isim]

  • Atlanmak işi

ALMANAK (Kelime Kökeni: Fransızca almanach)

[isim]

  • Yıllık

    Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi. - Memduh Şevket Esendal

AKLANMA

[isim]

[hukuk]

  • Aklanmak işi

İNTİKAM (Kelime Kökeni: Arapça intiḳām)

[isim]

  • Öç

    Bunun intikamını şimdi, tek gözüyle biteviye kuş peşinde dolaşarak çıkarıyordu. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • intikam almak

KANLAMA

[isim]

  • Kanlamak işi