ANTEFLEKSİYON Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ANTEFLEKSİYON harflerini içeren 7 harfli 53 kelime bulunuyor. 7 harfli ANTEFLEKSİYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FİYASKO17, SOFİYAN17, AYSFİLT16, SAFİYET16, TASFİYE16, KİFAYET15, SENFONİ15, SELOFAN15, ENSEFAL14, FİNANSE14, FONETİK14, KONFETİ14, KAFESLİ14, KESAFET14, LOKATİF14, NEFSANİ14, NEFESLİ14, NEFASET14, SEFALET14, TELEFON14, ALFENİT13, FELAKET13, KEFENLİ13, KEFALET13, TEFENNİ13, TEKALİF13, AKSİYON11, EYNESİL10, KİYASET10, SEYELAN10, SEYLANİ10, KALİNOS9, KATİYEN9, NAKLİYE9, TENKİYE9, YETKELİ9, YAKİNEN9, ESENLİK8, EKSİLEN8, ELASTİK8, İSKELET8, KENTSEL8, KESTANE8, LASKİNE8, SENELİK8, SENETLİ8, SELATİN8, SELANİK8, ANNELİK7, ANTENLİ7, EKLENTİ7, İLETKEN7, KENETLİ7

ANNELİK

[isim]

  • Anne olma niteliği veya durumu, analık

    Anneliğin resmî tarihi titiz bir temizlik gerektirir hafızanın kuytularında. - Elif Şafak

  • Anneye yakışan davranış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • annelik etmek

Birleşik Kelimeler: sütannelik

ANTENLİ

[sıfat]

  • Anteni olan

Birleşik Kelimeler: antenli balık

EKLENTİ

[isim]

  • Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça

    Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir. - Reha Mağden

İLETKEN

[sıfat]

[fizik]

  • Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı
  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

Birleşik Kelimeler: iletken damarlar, yarı iletken

KENETLİ

[sıfat]

  • Kenedi olan
  • Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan

    İnce dudakları birbirine kenetli, taş gibi öylece oturuyor. - Ayşe Kulin

[mecaz]

  • Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış

Birleşik Kelimeler: ağzı kenetli

ESENLİK

[isim]

  • Esen olma durumu, sağlık, afiyet, sıhhat, selamet, hastalık karşıtı

    Kendini böyle sağa sola dağıttıkça tadına varılmaz bir mutluluk, esenlik duyuyordu - Halikarnas Balıkçısı

EKSİLEN

[isim]

[matematik]

  • Çıkarma işleminde kendisinden çıkarma yapılan sayı

ELASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)

[sıfat]

  • Esnek

İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)

[isim]

  • İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih

    Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

  • Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü

[mecaz]

  • Bir şeyi oluşturan temel çatı

    Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Bir eserin genel planı

    Bir romanın iskeleti.

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok zayıf

[sıfat]

[mecaz]

  • Kuru, çıplak

    Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskelete dönmek
  • iskelet gibi
  • iskeleti çıkmak

Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti

KENTSEL

[sıfat]

  • Kentle ilgili, şehirle ilgili

Birleşik Kelimeler: kentsel dönüşüm

KESTANE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 metre kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa)

[bitki bilimi]

  • Bu ağacın yenebilen kabuklu meyvesi
  • Kestane rengi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kestane kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş
  • kestane suyu gibi

Birleşik Kelimeler: kestane dorusu, kestane fişeği, kestane kabağı, kestane kargası, kestane rengi, kestane şekeri, açık kestane, at kestanesi, dağ kestanesi, denizkestanesi, göl kestanesi, Hint kestanesi, kuzu kestanesi

LASKİNE (Kelime Kökeni: Fransızca lansquenet)

[isim]

  • İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir oyun

SENELİK

[sıfat]

  • Yıllık

SENETLİ

[sıfat]

  • Senedi olan, senetle sağlamlaştırılmış olan

    Senetli alacak.

Birleşik Kelimeler: senetli sepetli

SELATİN (Kelime Kökeni: Arapça selāṭīn)

[isim]

[eskimiş]

  • Sultanlar

Birleşik Kelimeler: selatin camisi, selatin meyhanesi