ANTALYALILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ANTALYALILIK harflerini içeren 7 harfli 27 kelime bulunuyor. 7 harfli ANTALYALILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYLIKLI11, AYNILIK11, KAYINTI11, KAYITLI11, YANILTI11, YANKILI11, YANITLI11, YAKINTI11, AYNALIK10, KALAYLI10, LAKAYIT10, NALAYIK10, TAYALIK10, YANAKLI10, YATAKLI10, ANTALYA9, ALTILIK9, ALINLIK9, KANITLI9, KALINTI9, KAYNATA9, LATANYA9, YATALAK9, ANLAKLI8, ALAKALI8, KANATLI8, LALALIK8

ANLAKLI

[sıfat]

  • Zeki

ALAKALI

[sıfat]

  • İlgili

KANATLI

[sıfat]

  • Kanadı olan

    Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: eş kanatlı

LALALIK

[isim]

  • Lala olma durumu

    Onlara da lalalık galiba bize düştü. - Halide Edip Adıvar

  • Lalanın görevi

ANTALYA

[isim]

  • Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

ALTILIK

[sıfat]

  • Altısı bir arada, altı taneden oluşmuş
  • Altı tane alabilen

    Altılık bir kutu.

  • Düzinenin yarısı

Birleşik Kelimeler: onaltılık

ALINLIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası
  • Yapılarda cephe süsü

KANITLI

[sıfat]

  • Kanıtla gösterilmiş, müdellel

KALINTI

[isim]

  • Artıp kalan şey, bakiye
  • Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe

    Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne. - Necati Cumalı

  • İz, işaret

[mecaz]

  • Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey

    Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir. - Haldun Taner

KAYNATA

[isim]

  • Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder, babalık

    Kaynatası belki ısrardan vazgeçer korkusuyla çabucak kabul etti. - Refik Halit Karay

LATANYA (Kelime Kökeni: Fransızca latanier)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bazı türleri evlerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, bazı türlerinden de dokumalık iplik elde edilen bir tür palmiye (Latania rubra)

YATALAK

[sıfat]

  • Felç, sakatlık vb. bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse)

    Şu rezalete bakın, yatalak gibi uzanmışlar. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yatalak olmak

AYNALIK

[isim]

[denizcilik]

  • Geminin ve bağlı bulunduğu limanın adı yazılan, düz veya az yuvarlak kıç bölüm

Birleşik Kelimeler: aynalık tahtası

KALAYLI

[sıfat]

  • Kalaylanmış (kap)

    Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu. - Sait Faik Abasıyanık

  • İçinde kalay bulunan

[mecaz]

  • Gösterişi ve süsü yapay olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalaylı bakır küflenmez

LAKAYIT (Kelime Kökeni: Arapça lāḳayd)

[sıfat]

  • İlgisiz

    Yüzündeki gülümseyiş geçti, yeniden lakayıt, uzak ve donmuş hâlini takındı. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]

  • İlgisiz bir biçimde

    Kız, kendini mümkün olduğu kadar sakin, lakayıt gösterebilmek için elinden geleni yapmaya çalışmaktadır. - Esat Mahmut Karakurt

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lakayıt kalmak