ANESTEZİYOLOJİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
ANESTEZİYOLOJİK harflerini içeren 7 harfli 73 kelime bulunuyor. 7 harfli ANESTEZİYOLOJİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
JOKEYLİ19,
EKLENTİ
-
Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça
Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir. - Reha Mağden
İNTİKAL (Kelime Kökeni: Arapça intiḳāl)
- Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
-
Anlama, kavrama
Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı. - Haldun Taner
- Miras olarak babadan çocuğuna kalma
- Öteleme
- Geçişim
Ata Sözleri ve Deyimler
- intikal etmek
Birleşik Kelimeler: veraset ve intikal vergisi
İLETKEN
- Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı
- Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)
Birleşik Kelimeler: iletken damarlar, yarı iletken
KENETLİ
- Kenedi olan
-
Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan
İnce dudakları birbirine kenetli, taş gibi öylece oturuyor. - Ayşe Kulin
- Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış
Birleşik Kelimeler: ağzı kenetli
NİTELİK
-
Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet
Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan, sürekli kırıklıklardan yorgun düşmüş. - Attila İlhan
- Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite
- Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet
ESENLİK
-
Esen olma durumu, sağlık, afiyet, sıhhat, selamet, hastalık karşıtı
Kendini böyle sağa sola dağıttıkça tadına varılmaz bir mutluluk, esenlik duyuyordu - Halikarnas Balıkçısı
EKSİLEN
- Çıkarma işleminde kendisinden çıkarma yapılan sayı
EKSİLTİ
- Anlatımda kolaylık sağlamak üzere bir kelimedeki eklerin veya bir cümledeki kelimelerin azaltılarak kullanılması olayı, elips
ELASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)
- Esnek
İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)
-
İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih
Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar
- Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü
-
Bir şeyi oluşturan temel çatı
Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir eserin genel planı
Bir romanın iskeleti.
- Çok zayıf
-
Kuru, çıplak
Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- iskelete dönmek
- iskelet gibi
- iskeleti çıkmak
Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti
İSTİANE (Kelime Kökeni: Arapça istiʿāne)
- Yardım isteme
Ata Sözleri ve Deyimler
- istiane etmek
İSTEKLİ
-
Bir şeye karşı isteği olan
Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik. - Ahmet Ümit
İLTİSAK (Kelime Kökeni: Arapça iltiṣāḳ)
- Kavuşma, bitişme, birleşme
KALİNİS (Kelime Kökeni: Rumca)
- Bir tür yağmur kuşu, su tavuğu
KENTSEL
- Kentle ilgili, şehirle ilgili
Birleşik Kelimeler: kentsel dönüşüm