ANATOMİST Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ANATOMİST harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli ANATOMİST kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MİTOS8, MASON8, MONAT7, MANAS7, MANTO7, MASAT7, NOTAM7, OTİST7, OTAMA7, ONAMA7, SONAT7, SAMAN7, SANMA7, SATMA7, TASMA7, ASTAT6, İSNAT6, MANAT6, MANTİ6, MANİA6, STANT6, SANAT6, TASNİ6, TATMA6, ATİNA5, İTAAT5, TİTAN5

AT

[isim]

  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
  • Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]

  • Astatin elementinin simgesi

İTAAT (Kelime Kökeni: Arapça iṭāʿat)

[isim]

  • Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma

    Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itaat etmek

TİTAN (Kelime Kökeni: Fransızca titane)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 22, atom ağırlığı 47,90, yoğunluğu 4,5 olan, 1675 °C'ye doğru eriyen, özellikleri bakımından silisyumla kalaya yaklaşan, parlak beyaz renkli, basit element (simgesi Ti)

ASTAT (Kelime Kökeni: Fransızca astate)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 85 olan, bizmutun alfa ışınlarıyla bombardımanı sonucu elde edilen yapay element, astatin (simgesi At)

İSNAT (Kelime Kökeni: Arapça isnād)

[isim]

  • Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme

[mecaz]

  • Karacılık, iftira

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isnat etmek

Birleşik Kelimeler: isnat grubu

MANAT (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • Azerbaycan ve Türkmenistan para birimi

MANTİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mante)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi serenlerini direklere asılı tutan halat ve makara

[isim]

[argo]

  • Sakalı çıkmamış genç oğlan

MÂNİA (Kelime Kökeni: Arapça māniʿa)

[isim]

  • Engel

    Üst üste yığılmış kum torbaları, düşmana karşı duvarlardan sonra ikinci bir mânia teşkil ediyor. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

STANT (Kelime Kökeni: İngilizce stand)

[isim]

  • Sergilik

    Kitap standı.

  • At yarışlarında seyirci tribünü

SANAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣanʿat)

[isim]

  • Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık

    Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. - Tarık Buğra

  • Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım

    İtiraf edelim ki dünkü halkımız henüz sanata karşı hazırlıklı olmadığı için çok büyük müşkülata maruz kalıyordu. - Asaf Halet Çelebi

  • Bir şey yapmada gösterilen ustalık

    Konuşma sanatı.

  • Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü

    Askerlik sanatı.

  • Zanaat

Birleşik Kelimeler: sanat adamı, sanat danışmanı, sanat dünyası, sanat enstitüsü, sanat eri, sanat eseri, sanatevi, sanat filmi, sanat okulu, sanatsever, abstre sanat, betili sanat, betisiz sanat, edebî sanat, figüratif sanat, Gotik sanat, güdümlü sanat, soyut sanat, tezyinî sanat, yedinci sanat, güzel yazı sanatı, tahnit sanatı, temaşa sanatı, görsel sanatlar, grafik sanatları, güzel sanatlar, plastik sanatlar, el sanatları, sahne sanatları, süsleme sanatları

TASNİ (Kelime Kökeni: Arapça taṣnīʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yapma, suni
  • Düzme, uydurma, yakıştırma

[felsefe]

  • Yapıntı

TATMA

[isim]

  • Tatmak işi

    O zaman Türkiye, dünya önündeki cakayla fiyakanın bir gıdım da olsa tadını tatmaya başlayacaktır. - Çetin Altan

MONAT (Kelime Kökeni: Fransızca monade)

[isim]

[felsefe]

  • Eski Yunan felsefesinde bölünmez birlik
  • Leibniz'in felsefesinde artık bölünemez bir birlik olan sonsuz sayıdaki cevherlerin her biri

MANAS

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kın kanatlılardan, ergin evrede yaprakları, kurtçuk evresinde kökleri kemirerek tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına büyük zarar veren bir böcek (Polyhylla fullo)

MANTO (Kelime Kökeni: Fransızca manteau)

[isim]

  • Kadın paltosu

    Kürklü, zarif ve epeyce pahalı bir mantoya büründüğü için kadının yüzü görünmüyordu. - Aka Gündüz