ANAMALCILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
ANAMALCILIK harflerini içeren 7 harfli 30 kelime bulunuyor. 7 harfli ANAMALCILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ACINMAK12,
ANLAKLI
- Zeki
ANLAMAK
-
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - Ahmet Ümit
- Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
- Sorup öğrenmek
-
Doğru ve yerinde bulmak
Hani bunu anladık ama!
-
Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek
Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım. - Mithat Cemal Kuntay
-
Bir şey hakkında bilgisi bulunmak
Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İsmet Özel
-
Yarar sağlamak
Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.
Ata Sözleri ve Deyimler
- anladımsa arap olayım
- anlarsın ya!
- anlayalım!
- anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
- anlayıp dinlemek
ALLANMA
- Allanmak işi
ALMANAK (Kelime Kökeni: Fransızca almanach)
-
Yıllık
Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi. - Memduh Şevket Esendal
ALLAMAK
- Kırmızı duruma getirmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- allamak pullamak
AKLANMA
- Aklanmak işi
ALAKALI
- İlgili
KANLAMA
- Kanlamak işi
LAKLAMA
- Laklamak işi
NALLAMA
- Nallamak işi
ANLAMLI
- Anlamı olan, manalı
- İçeriği olan
-
Gizli bir anlamı olan, düşündürücü, manidar
Sesi anlamlı, söyledikleri içtendi; bir iki yıl öncesinin sert, çatışmacı sesi değildi. - Burhan Günel
Birleşik Kelimeler: çok anlamlı, eş anlamlı, iki anlamlı, ikiz anlamlı, karşıt anlamlı, tek anlamlı, yakın anlamlı, zıt anlamlı
ANMALIK
- Anılmak üzere verilen nesne, hatıra, yadigâr, bergüzar
ANILMAK
-
Anma işine konu olmak, hatırlanmak
Oğlakçı köyünün Kerem dede diye anılan beyaz sakallı, güzel yüzlü âşık bir şairi varmış. - Halide Edip Adıvar
ALINLIK
- Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası
- Yapılarda cephe süsü
ALINMAK
-
Alma işi yapılmak
Mahalle mektebinden alınmış, rüştiyeye verilmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Elde edilmek
Her biri gerçek hayattan alınmış birer gerçek olmak. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Uyarlanmak
-
Bir sözün, bir davranışın kendisine söylediğini veya yapıldığını sanarak incinmek, kırılmak
Emekli ajan, alınmış gibi maun masanın arkasında oturan kişiyi süzdü. - Osman Aysu
Birleşik Kelimeler: açığa alınmak