[isim]

[kimya]

• Genellikle yağların, yağlı besinlerin uzun süre saklanabilmesi, beyaz renkli sebze ve meyvelerin kararmasının önlenmesi için kullanılan madde

• Canlı organizmalardaki toksinleri atmaya yarayan madde

[isim]

[hayvan bilimi]

• Kara tavukgillerden, böcek ve meyve ile beslenen küçük ötücü bir kuş (Saxicola)

[zarf]

• Otomatik olarak

[isim]

• Hasta veya yaralı taşımaya uygun hazırlanmış özel araç, ambulans

• Havuz veya plajda yüzme bilmeyenleri uyaran ve tehlike anında onları kurtaran kimse

  İmdat! İmdat!.. Cankurtaran yok mu? - Esat Mahmut Karakurt

[sıfat]

[eskimiş]

• Cennetlik

[zarf]

• Yalandan

  Ayşe Hanım'ın yalancıktan gözdağı verdiğini bilir mi? - Sermet Muhtar Alus

[isim]

[hayvan bilimi]

• Çift kanatlıların sinekgiller familyasından, karasineğe çok benzeyen, kan emen, hastalık bulaştıran, hayvan sağlığı yönünden zararlı bir tür sinek (Stomaxys calcitrans)

[zarf]

[teklifsiz konuşmada]

• Belli etmeden, gizlice, sezdirmeden

  O, kenar kenar yürüyerek ve çaktırmadan deminki cevizlerin altına göz attı. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]

[gök bilimi]

• Çoban Yıldızı

[isim]

• Büyültme

[isim]

• Yolcu trenlerinde vagonların bölmelerle ayrılmış bölümlerinden her biri

  Kompartıman tıka basa doluydu. - Aka Gündüz

[isim]

• Başkomutan

  Bu eseri vücuda getiren bir milletin evladı, bir ordunun başkumandanı olduğumdan, ilelebet mesut ve bahtiyarım. - Atatürk

[isim]

[ekonomi]

• Yatırım

[isim]

[eskimiş]

[hukuk]

• Süre aşımı

[isim]

[askerlik]

• Topa tutma

[askerlik]

• Bombalama

  Bombardımanlar asabıma dokunuyordu, sakin bir yere kaçmak istiyordum. - Refik Halit Karay

[mecaz]

• Etkili bir biçimde ve sık olarak gündeme getirme, duyurma

  Haber bombardımanı.

Ata Sözleri ve Deyimler

• bombardıman etmek