An ile Başlayan Kelimeler

AN ile başlayan 473 kelime bulunuyor. Başında AN olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "An kelimesinin anlamı nedir? An ile biten kelimeler. İçinde an olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ANESTEZİYOLOJİK32, ANLAYIŞSIZLAŞMA30, ANTROPOSANTRİZM26, ANTİEMPERYALİZM26, ANLAMLANDIRILIŞ24, ANTİEMPERYALİST23, ANTİPATİKLEŞMEK23, ANTRENMANSIZLIK22, ANLAŞTIRABİLMEK22, ANITLAŞTIRILMAK22, ANORMALLEŞTİRME21, ANONİMLEŞTİRMEK21, ANLAMLANDIRILMA21, ANTİKOMÜNİSTLİK20, ANTİSEMİTİSTLİK18

14 Harfli Kelimeler

ANGAJMANSIZLIK34, ANTROPOMORFİZM32, ANESTEZİYOLOJİ31, ANTİPROPAGANDA29, ANIMSAYIVERMEK27, ANLAMSIZLAŞMAK24, ANIMSAYABİLMEK22, ANTİKAPİTALİZM22, ANTİPATİKLEŞME22, ANARŞİSTLEŞMEK22, ANITLAŞABİLMEK21, ANITLAŞTIRILMA21, ANLAŞILABİLMEK21, ANLAŞTIRABİLME21, ANAYASALLAŞMAK21, ANIMSATABİLMEK20, ANONİMLEŞTİRME20, ANIMSANABİLMEK20, ANLAMLANDIRMAK19, ANTİKAPİTALİST19
Tümünü Gör

13 Harfli Kelimeler

ANIMSAYIVERME26, ANLAYIŞSIZLIK25, ANSİKLOPEDİCİ24, ANTEFLEKSİYON23, ANLAMSIZLAŞMA23, ANSİKLOPEDİST22, ANLAŞILMAZLIK22, ANARŞİSTLEŞME21, ANIMSAYABİLME21, ANAYASALLAŞMA20, ANITLAŞABİLME20, ANLAŞILABİLME20, ANORMALLEŞMEK19, ANIMSANABİLME19, ANIMSATABİLME19, ANITLAŞTIRMAK19, ANLAMLANDIRMA18, ANLATILABİLME17, ANLATIMSALLIK17

12 Harfli Kelimeler

ANTROPOLOJİK28, ANTİHİJYENİK27, ANGARYACILIK23, ANLAŞIVERMEK23, ANTREPOCULUK22, ANLAYIVERMEK22, ANDAVALLILIK22, ANAHTARCILIK21, ANSİKLOPEDİK20, ANTİKOMÜNİZM20, ANLAYIŞLILIK20, ANAYASACILIK20, ANLATIVERMEK20, ANTRPARANTEZ19, ANIŞTIRILMAK19, ANLATIMCILIK19, ANTANANARİVO19, ANTİSEMİTİZM18, ANTRENMANSIZ18, ANTROPOİTLER18
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

ANJİYOGRAFİ33, ANGAJMANSIZ30, ANTROPOLOJİ27, ANTRENÖRSÜZ23, ANAFORCULUK23, ANLAŞIVERME22, ANLAYIVERME21, ANİMATÖRLÜK20, ANTİALERJİK20, ANTAGONİZMA20, ANGUTLAŞMAK20, ANLATIVERME19, ANLAŞMAZLIK19, ANSİKLOPEDİ19, ANTRENÖRLÜK19, ANGLOSAKSON19, ANGLİKANİZM19, ANAFORLAMAK19, ANLAMSIZLIK18, ANLAMDAŞLIK18
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

ANJİYOLOJİ32, ANGAJMANLI25, ANJANBUMAN23, ANLAYIŞSIZ21, ANTEROGRAF21, ANTROPOLOG21, ANDROSEFAL20, ANTAGONİZM19, ANLAŞMASIZ19, ANGUTLAŞMA19, ANDAVALLIK19, ANLAŞILMAZ18, ANKETÖRLÜK18, ANIMSATICI18, ANTRENÖRLÜ18, ANAFORLAMA18, ANTROPONİM17, ANAFİLAKSİ17, ANAÇLAŞMAK17, ANABOLİZMA17
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

ANALJEZİK21, ANTOLOJİK20, ANGARYACI19, ANEVRİZMA19, ANTREPOCU18, ANDAVALLI18, ANAFORDAN18, ANIMSAYIŞ18, ANDIRIŞMA17, ANAHTARCI17, ANIVERMEK17, ANAYASACI16, ANASONSUZ16, ANAÇLAŞMA16, ANIMSANIŞ16, ANIMSATIŞ16, ANLAYIŞLI16, ANTROPOİT15, ANASIZLIK15, ANTİVİRAL15
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

ANGAJMAN22, ANGSTRÖM20, ANALJEZİ20, ANGLOFİL19, ANDROPOZ19, ANAVAŞYA19, ANTOLOJİ19, ANAFORCU19, ANALOJİK18, ANALİZÖR17, ANTİFRİZ17, ANIVERME16, ANAFORLU16, ANARŞİZM15, ANİMATÖR15, ANHİDRİT14, ANGUTLUK14, ANGOLALI14, ANALİZCİ14, ANLAMDAŞ14
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

ANALOJİ17, ANTİJEN16, ANDAVAL15, ANGUTÇA15, ANONSÖR15, ANDIRIŞ14, ANKETÖR13, ANLAYIŞ13, ANITSIZ13, ANGARYA13, ANSIZIN13, ANANEVİ13, ANLIKÇI12, ANİMİZM12, ANIZLIK12, ANDEZİT12, ANTREPO12, ANTİLOP12, ANAGRAM12, ANKİLOZ11
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

ANGAJE19, ANJİYO18, ANÇÜEZ14, ANGUDİ13, ANOFEL13, ANAFOR13, ANIZLI11, ANIRIŞ11, ANILIŞ11, ANGORA11, ANASIZ11, ANTSIZ11, ANALOG11, ANACIL10, ANACIK10, ANITSI9, ANINDA9, ANARŞİ9, ANALİZ9, ANADUT9
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

ANJİN14, ANGIÇ13, ANDIZ11, ANDIÇ11, ANGUT10, ANGIN10, ANSIZ10, ANDAÇ10, ANDIK8, ANZAK8, ANYON8, ANCAK8, ANACA8, ANONS7, ANİDE7, ANÜRİ7, ANMAK6, ANLIK6, ANLAM6, ANİME6
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

ANİF10, ANIZ8, AN7, ANCA7, ANÜS7, ANAM5, ANIK5, ANIT5, ANMA5, ANOT5, ANUT5, ANAL4, ANKA4, ANNE4

3 Harfli Kelimeler

ANI4, ANİ3, ANT3, ANA3

2 Harfli Kelimeler

AN2

AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)

[isim]

  • Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika

    Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anı anına uymamak
  • an meselesi

Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı

[isim]

[halk ağzında]

  • İki tarla arasındaki sınır

[isim]

  • Zihin

    An bulanıklığı. An yorgunluğu.

ANİ (Kelime Kökeni: Arapça ānī)

[sıfat]

  • Ansızın yapılan

    Ani bir hareketle Çakır'ın omzunu kavradı, öne itti, sonra aynı kuvvetle geri çekip bastırdı, - Tarık Buğra

  • Ansızın ortaya çıkan

    Birkaç ay devam eden bu ani hastalık alınan birçok tıbbi tedbirlere rağmen gittikçe ziyadeleşiyordu. - Asaf Halet Çelebi

[zarf]

  • Ansızın, birdenbire

    Öyle ani ve haşin çıkmıştı ki bu soru, karşıdaki boş bulunup ismini söyledi. - Elif Şafak

ANT

[isim]

  • Tanrı'yı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, yemin, kasem
  • Kendi kendine söz verme, ahit

    Andım var, bu işi yapacağım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • andını bozmak
  • ant içmek
  • ant olsun
  • ant verdirmek
  • ant vermek

Birleşik Kelimeler: ant kardeşi

ANA

[isim]

  • Anne

    Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan

  • Yavrusu olan dişi hayvan
  • Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı

    Fatma Anamız. Meryem Ana.

[ünlem]

  • Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü

[mecaz]

  • Velinimet

    Yoksullar anası.

  • Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü

[sıfat]

  • Temel, asıl, esas

    Ana bina aradan geçen elli beş yıla karşın değişmemiş. - Ayla Kutlu

[matematik]

  • Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatan bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
  • ana bir, baba ayrı
  • anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
  • ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
  • ana ile kız, helva ile koz
  • ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
  • anam!
  • anam avradım olsun
  • anam babam
  • anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
  • anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
  • anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
  • ananın bahtı kızına
  • ananın bastığı yavru incinmez
  • anan yahşi, baban yahşi
  • anası ağlamak
  • anasına avradına sövmek
  • anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
  • anasından doğduğuna bin pişman
  • anasından doğduğuna pişman etmek
  • anasından doğduğuna pişman olmak
  • anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
  • anasından emdiği sütü burnundan getirmek
  • anasını ağlatmak
  • anasını bellemek
  • anasını eşek kovalasın!
  • anasının gözü
  • anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
  • anasının kızı
  • anasının körpe kuzusu
  • anasının nikâhını istemek
  • anasının oğlu
  • anasını sat! (veya satayım!)
  • anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
  • anası yerinde

Birleşik Kelimeler: ana arı, ana atardamar, ana baba, ana besleme hattı, ana bilim dalı, ana cadde, ana çizgi, ana dal, ana defter, ana deniz, ana dil, ana dili, ana direk, ana doğrusu, ana duvar, ana düşünce, anaerki, ana fikir, ana haber sunucusu, ana hat, ana kadın, ana kapı, ana kara, ana kent, ana kitap, ana kolon hattı, ana konu, ana kök, ana kraliçe, ana kubbe, ana kucağı, ana kuyu, ana kuzusu, anamal, ana mektebi, ana menü, ana motif, ana muhalefet, anaokulu, ana ortaklık, anapara, ana rahmi, ana saat, ana sanlı, ana sav, ana sayaç, ana sınıfı, ana sözleşme, ana şehir, ana toplardamar, ana vatan, ana yapı, ana yarısı, anayasa, ana yemek, ana yol, ana yön, ana yurt, ana yüreği, anadan doğma, anadan görme, anadan üryan, anası danası, anası kılıklı, büyükana, Havva Ana, havvaanaeli, kadınana, kaynana, meryemana asması, meryemana dikeni, meryemanaeldiveni, meryemanakandili, meryemanakuşağı, sperma ana hücresi, sütana, üvey ana, dağ anası, dağlar anası, denizanası, dev anası, hamam anası, kuyu anası, öksüz anası

ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)

[sıfat]

[tıp]

  • Anüsle ilgili

[zarf]

  • Anüs yoluyla

ANKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿanḳā)

[isim]

  • Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Simurg, Zümrüdüanka

Birleşik Kelimeler: Zümrüdüanka

ANNE

[isim]

  • Çocuğu olan kadın, ana, valide, kocakarı, mader, nene, aba
  • Yavrusu olan dişi hayvan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anne olmak

Birleşik Kelimeler: anneanne, babaanne, büyükanne, cicianne, hanımanne, sütanne, üvey anne

ANI

[isim]

  • Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra

    Fakültemizin sütunlu salonu binlerce gencin yoğun duygularının, önemli anılarının mekânıdır. - Ayla Kutlu

[edebiyat]

  • Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü, hatıra

    Halit Ziya Uşaklıgil'in anılarını topladığı 'Kırk Yıl'ın son ciltleri şiire başladığım yıllarda çıkıyordu. - Necati Cumalı

ANAM!

  • sese verilen tona göre şaşma, beğenme, acı, üzüntü vb. duygular anlatan söz

[teklifsiz konuşmada]

  • kadın erkek, büyük küçük herkese karşı kullanılan bir seslenme sözü

    Dur, anam, saçını düzelteyim!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
  • ana bir, baba ayrı
  • anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
  • ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
  • ana ile kız, helva ile koz
  • ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
  • anam avradım olsun
  • anam babam
  • anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
  • anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
  • anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
  • ananın bahtı kızına
  • ananın bastığı yavru incinmez
  • anan yahşi, baban yahşi
  • anası ağlamak
  • anasına avradına sövmek
  • anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
  • anasından doğduğuna bin pişman
  • anasından doğduğuna pişman etmek
  • anasından doğduğuna pişman olmak
  • anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
  • anasından emdiği sütü burnundan getirmek
  • anasını ağlatmak
  • anasını bellemek
  • anasını eşek kovalasın!
  • anasının gözü
  • anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
  • anasının kızı
  • anasının körpe kuzusu
  • anasının nikâhını istemek
  • anasının oğlu
  • anasını sat! (veya satayım!)
  • anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
  • anası yerinde

ANIK

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hazır

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ballıbabagillerden, tek yıllık, mavi çiçekli, yemeklere koku vermek için kullanılan bir bitki, dağ reyhanı (Ziziphora)

ANIT

[isim]

[mimarlık]

  • Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide

    Duydum ve okudum ki Sinan'a bir anıt yapılacakmış. - Nazım Hikmet

[mecaz]

  • Önemi ve değeri çok olan eser veya kişi

Birleşik Kelimeler: Anıtkabir, anıt mezar

ANMA

[isim]

  • Anmak işi, yâd
  • Ölmüş bir insanı hatırlamak için yapılan tören, ihtifal

Birleşik Kelimeler: anma gerilim, anma töreni

ANOT (Kelime Kökeni: Fransızca anode)

[isim]

[fizik]

  • Artı uç

Birleşik Kelimeler: anot başlığı, anot kablosu

ANUT (Kelime Kökeni: Arapça ʿanūd)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İnatçı

    Bu haşin, anut, katil mazinin anif tahakkümü yalnız Türklere, yalnız Türkiye'ye mahsus değildi. - Ömer Seyfettin

ANMAK

[-i]

  • Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak

    Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa

[-i]

[-le]

  • Bir armağanla birinin gönlünü almak
  • Adlandırmak

    Onu, başka Tahirlerden ayırt etmek için `Temiz Tahir` diye anarlardı.