AMFİZEM ile Oluşan Kelimeler (AMFİZEM Kelime Türetme)

AMFİZEM harflerinden oluşan 36 kelime bulunuyor. AMFİZEM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Amfizem kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

AMFİZEM18

5 Harfli Kelimeler

İZAFE14, ZAMME10, İMAME7

4 Harfli Kelimeler

FAİZ13, FEZA13, AMFİ11, AZİM8, İMZA8, İZAM8, MİZA8, MAZİ8, AMME6, EMMİ6, İMAM6

3 Harfli Kelimeler

FAZ12, AFİ9, İFA9, ZEM7, ZAM7, EZA6, MİM5, İMA4, MAİ4

2 Harfli Kelimeler

AF8, FA8, FE8, AZ5, İZ5, ZE5, AM3, EM3, İM3, ME3, Mİ3, MA3

AM

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Dişilik organı

[kimya]

  • Amerikyum elementinin simgesi

EM

[isim]

[halk ağzında]

  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak

İM

[isim]

  • İşaret
  • Alamet

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi

ME

  • Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu

[isim]

  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca

Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

İMA (Kelime Kökeni: Arapça īmāʾ)

[isim]

  • Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas

    Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen. - Peyami Safa

  • Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ima etmek

MAİ (Kelime Kökeni: Arapça māʾī)

[isim]

[eskimiş]

  • Mavi

MİM (Kelime Kökeni: Arapça mīm)

[isim]

  • Arap alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı

[eskimiş]

  • Biten bir yazının altına konulan işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mim koymak (veya yapıştırmak)

[isim]

[tiyatro]

  • Eski Yunan ve Roma'da yaşamı, töreleri taklit amacı güden komedi türü
  • Bir oyuncunun herhangi bir davranış veya duyguyu yüz ve vücut hareketleriyle anlattığı oyun türü
  • Bu türü gerçekleştiren sanatçı

AZ

[sıfat]

  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]

  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş]

[kimya]

  • Azot elementinin simgesi

İZ

[isim]

  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti

    Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare

    Cinayet izleri.

  • Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser

    O çağ uygarlığından iz kalmadı.

[matematik]

  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi

ZE

  • Türk alfabesinin yirmi dokuzuncu harfinin adı, okunuşu

AMME (Kelime Kökeni: Arapça ʿāmme)

[isim]

  • Kamu

Birleşik Kelimeler: amme davası, amme efkârı, amme hukuku, amme idaresi, amme menfaati

EMMİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamm)

[isim]

[halk ağzında]

  • Amca

    Bir kız bana emmi, dedi, n'eyleyim. - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emmim dayım kesem, elimi soksam yesem

Birleşik Kelimeler: emmi kızı, emmi oğlu

İMAM (Kelime Kökeni: Arapça imām)

[isim]

  • Cemaate namaz kıldıran kimse
  • Müslümanlıkta mezhep kuran kimse
  • Hz. Muhammed'den sonra onun vekilliği görevini üzerine alan halifelere verilen unvan
  • Bazı küçük İslam devletlerinde devlet başkanı
  • En önde bulunan kimse, önder

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz
  • imamın abdest suyu gibi
  • imam osurursa cemaat sıçar

Birleşik Kelimeler: imambayıldı, imamevi, imamkayığı, imam nikâhı, imamsuyu, başimam, köy imamı, mahalle imamı

EZA (Kelime Kökeni: Arapça eẕāʾ)

[isim]

  • Üzme, sıkıntı verme, üzgü

    Gün geçtikçe içimde anlaşılmaz bir eza uyanmaya başlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: eza cefa