AMFİBYUMLAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

AMFİBYUMLAR harflerini içeren 5 harfli 51 kelime bulunuyor. 5 harfli AMFİBYUMLAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FULYA14, FURYA14, MAFYA14, YULAF14, BAFRA13, FİLUM13, FARBA13, FALYA13, MUFLA13, MARUF13, RAFYA13, FİRMA12, FLAMA12, FULAR12, RUFAİ12, BUYMA11, FİLAR11, FARİL11, BAMYA10, BAYMA10, MUMYA10, YUMMA10, ALBAY9, BURMA9, BULMA9, BALYA9, İLBAY9, RUMBA9, ABULİ8, AMBAR8, LAMBA8, MİYAR8, MAMUR8, MAMUL8, MALYA8, MALUM8, MARYA8, RUBAİ8, YULAR8, YARMA8, ARİYA7, ARABİ7, BİLAR7, BALAR7, MİMAR7, MARUL7, RİYAL7, ULAMA7, ARAMİ6, ALARM6, MARAL6

ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)

[isim]

  • MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk

ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)

[isim]

  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
  • Bu işareti veren düzenek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek

MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Dişi geyik

ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)

[isim]

[denizcilik]

  • Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma

ARABİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarabī)

[isim]

  • Arapça

[sıfat]

  • Araplarla ilgili, Araplara özgü olan

Birleşik Kelimeler: zamkıarabi

BİLAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Katranlı kıldan yapılan ve kalafat işlerinde kullanılan bir macun türü

BALAR (Kelime Kökeni: Farsça bālār)

[isim]

[eskimiş]

  • Pedavra

MİMAR (Kelime Kökeni: Arapça miʿmār)

[isim]

  • Yapıların planını hazırlayıp bunların gerçekleşmesini sağlayan kimse

    Binanın mimarını da bulsanız bu sualinize cevap vermez. - Halit Fahri Ozansoy

Birleşik Kelimeler: mimarbaşı, iç mimar

MARUL (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)

    Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan

Birleşik Kelimeler: acı marul, kıvırcık marul, yabani marul, deniz marulu, eşek marulu, yağ marulu

RİYAL (Kelime Kökeni: İspanyolca real)

[isim]

  • Pesetanın dörtte biri değerinde İspanyol parası
  • İran, Katar, Suudi Arabistan, Umman ve Yemen'de kullanılan para birimi

ULAMA

[isim]

  • Ulamak işi
  • Ulanan parça, ek, katkı, ilave

[dil bilgisi]

  • Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi

[sıfat]

  • Ulanmış

ABULİ (Kelime Kökeni: Fransızca aboulie)

[isim]

[ruh bilimi]

  • İrade yitimi

AMBAR (Kelime Kökeni: Farsça anbār)

[isim]

  • Genellikle tahıl saklanan yer

    Asker ambarlarında buğday var. - Halide Edip Adıvar

  • Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer
  • Geminin yük koymaya ayrılmış yeri

    Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini gösteriyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge

    Buğday ambarımız Konya.

[mimarlık]

  • Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek

    Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum. - Halit Fahri Ozansoy

[ticaret]

  • Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık

Birleşik Kelimeler: ambar memuru, ambarda kurutma, kırkambar, tahıl ambarı

LAMBA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet

    Saat kaçtı bilmiyorum, lambalar söndü / Anladım ki davetliler evlere döndü - Enis Behiç Koryürek

  • Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul
  • Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lamba açmak
  • lambayı açmak

Birleşik Kelimeler: lamba karpuzu, floresan lamba, alev lambası, elektron lambası, gaz lambası, ışıntı lambası, idare lambası, ikaz lambası, karpit lambası, lüks lambası, neon lambası, petrol lambası, pürmüz lambası, sinyal lambası, sis lambası, spot lambası, stop lambası, tepe lambası, trafik lambası, yağ lambası

MİYAR (Kelime Kökeni: Arapça miʿyār)

[isim]

[eskimiş]

  • Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü

[mecaz]

  • Ölçüt, ölçü

    Pakize bu son fikri fazla beğenmişti ve itiraf edeyim ki Pakize'nin zevki benim için bir çeşit miyar olmuştu. - Ahmet Hamdi Tanpınar

[kimya]

  • Ayıraç