AMERİKANCILIK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

AMERİKANCILIK harflerini içeren 8 harfli 33 kelime bulunuyor. 8 harfli AMERİKANCILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ACINILMA14, ACIKILMA14, ARACILIK13, KARINCIK13, MACARLIK13, MACERALI13, MERCANLI13, REKLAMCI13, CIRLAMAK13, KANALCIK12, KARAİMCE12, KIRKILMA11, KIRMALIK11, KIRILMAK11, KILINMAK11, KIRINMAK11, KIRKLAMA10, KILKIRAN10, KINLAMAK10, KANIRMAK10, KARILMAK10, KARINMAK10, KALKINMA10, KALINMAK10, KARMALIK10, MALKIRAN10, AMERİKAN9, AKRANLIK9, KARANLIK9, KALEMKAR9, KENARLIK9, MALİKANE9, ANAERKİL8

ANAERKİL

[sıfat]

[toplum bilimi]

  • Anaerki temeline dayanan, maderşahi, matriarkal

AMERİKAN (Kelime Kökeni: Fransızca américain)

[sıfat]

  • Amerikalılara özgü olan

    Çalıştığı Amerikan okulunda öğretmen, ılım ılım bir aşk yaşadığını söyler. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: Amerikan armudu, Amerikan bademi, Amerikan bar, Amerikan bezi, Amerikan elması, Amerikan İngilizcesi, Amerikan salatası, Amerikan üzümü

AKRANLIK

[isim]

  • Akran olma durumu

KARANLIK

[isim]

  • Işık olmama durumu

    Karanlıkta duyduğumuz çam kokularına artık yakınlaştığımız denizin rutubeti karışıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[sıfat]

  • Işıksız

[mecaz]

  • Üzüntü, sıkıntı, perişanlık

    Demiştim ya, bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat]

[mecaz]

  • Yasalara, töreye uygun olmayan

    Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]

[mecaz]

  • Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum)

    Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey. - Ahmet Ümit

[sıfat]

[mecaz]

  • Karışık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karanlığa gömülmek
  • karanlığa kalmak
  • karanlığı deşmek (veya yırtmak)
  • karanlık basmak (veya çökmek)
  • karanlık etmek
  • karanlık kesilmek
  • karanlıkta göz kırpmak

Birleşik Kelimeler: karanlık nokta, karanlık oda, alaca karanlık, yarı karanlık, zifirî karanlık, akşam karanlığı, ay karanlığı

KALEMKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ḳalem + Farsça -kār)

[isim]

[eskimiş]

  • Tavan ve duvarlara kabartma gibi görünen resimler yapan sanatçı

KENARLIK

[isim]

  • Kenar bölümünü oluşturan şey

    Balkon kenarlığı. Tablo kenarlığı.

MALİKÂNE (Kelime Kökeni: Arapça mālik + Farsça -āne)

[isim]

  • Geniş bir alana kurulmuş, büyük ve gösterişli ev

KIRKLAMA

[isim]

  • Kırklamak işi

KILKIRAN

[isim]

[tıp]

  • Saçkıran

KINLAMAK

[-i]

  • Bir şeye kın yapmak
  • Bir şeyi kınına geçirmek

KANIRMAK

[-i]

  • Bir şeyi eğip zorlayarak yerinden çıkarmak veya çıkarmaya çalışmak

    Ağacın dalını kanırmak.

    Çiviyi kanırmak.

KARILMAK

[nesnesiz]

  • Karma işi yapılmak, karışmak

[halk ağzında]

  • Hayvan çiftleşmek

KARINMAK

[nesnesiz]

  • Sallanarak karışmak

[halk ağzında]

  • Çiftleşmek

KALKINMA

[isim]

  • Kalkınmak işi

    Bu yazılarda Türkiye'nin kalkınması için ilim ve tekniğin lüzumuna sık sık işaret edilmiştir. - Mehmet Kaplan

  • İyileşme, şifa bulma

    Görünen, bir daha kalkınması artık pek zor. - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: kalkınma hızı

KALINMAK

[nesnesiz]

  • Kalma işi yapılmak

    Akşama kadar orada kalınır mı?