AMELİYATHANE Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
AMELİYATHANE harflerini içeren 6 harfli 60 kelime bulunuyor. 6 harfli AMELİYATHANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HİMAYE13,
ALATEN
- Cüzzamlı
ETİLEN (Kelime Kökeni: Fransızca éthylène)
- Yanıcı, renksiz, az kokulu, 0,97 yoğunluğunda karbon ve hidrojen birleşimi
ELENTİ
-
Arpa, buğday vb.nin kalburdan geçirilmiş bölümü
Buğday elentisi.
TANELİ
- Tanelerden oluşmuş
-
Çeşitli boylarda tanesi olan
İri taneli büyük ve siyah binlik dergâh tespihini çekmeye başladığı zaman... - Abdülhak Şinasi Hisar
ANLAMA
-
Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf
Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit
- Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme
Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla
ATLAMA
-
Atlamak işi
Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin
- Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma
- Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı
Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması
ATANMA
- Atanmak işi, tayin edilme
Birleşik Kelimeler: açıktan atanma, asaleten atanma, vekâleten atanma
ATAMAN
- Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan
ANAMAL
- Sermaye
Birleşik Kelimeler: anamal birikimi, anamal sahibi
AMETAL (Kelime Kökeni: Fransızca amétale)
-
Metal olmayan element
Klor, fosfor, oksijen ametaldir.
ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)
-
Belirti, işaret, iz, nişan
İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç
- Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne
Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti
ETAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca étamine)
- Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir kumaş türü
EMANET (Kelime Kökeni: Arapça emānet)
-
Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. - Salâh Birsel
-
Bir kimse ile birine gönderilen şey
İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.
- Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
-
Can, ruh
Allah emanetini alsın da kurtulayım.
Ata Sözleri ve Deyimler
- emanet ata binen tez iner
- emanet bırakmak (veya etmek veya vermek)
- emanete hıyanet olmaz
- emanet eşeğin yuları gevşek olur
- emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar
Birleşik Kelimeler: emanet dolabı, şehremaneti
ELAMAN (Kelime Kökeni: Arapça elamān)
-
Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz
Dostlardan, yemişlerden, Hıristaki Pasajının güllerinden, zambaklarından elaman! - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- elaman çekmek
- elaman demek
ELEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca élément)
-
Öge
Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti. - Asaf Halet Çelebi
-
Bir toplulukta çalışan insanların her biri
Kızı sizin elemanınız sanmışlar öyle mi? - Ahmet Ümit
- Kümeye ait varlıklardan her biri
Birleşik Kelimeler: eleman sayısı, ara eleman, öğretim elemanı, yapı elemanı