Aman ile Biten Kelimeler

AMAN ile biten 25 kelime bulunuyor. Sonu AMAN olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Aman kelimesinin anlamı nedir? Aman ile başlayan kelimeler. İçinde aman olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

BAŞKAHRAMAN21, MÜRURUZAMAN20

10 Harfli Kelimeler

KOSKOCAMAN17, MUNTAZAMAN16, MORKARAMAN13

9 Harfli Kelimeler

KAMERAMAN11, AKKARAMAN10

8 Harfli Kelimeler

ADIYAMAN14, KAHRAMAN13

7 Harfli Kelimeler

FİLAMAN14, KOCAMAN12, KODAMAN11, DALAMAN10, TORAMAN9, KARAMAN8

6 Harfli Kelimeler

FLAMAN13, BİAMAN9, ATAMAN7, ELAMAN7

5 Harfli Kelimeler

ŞAMAN9, ZAMAN9, YAMAN8, SAMAN7, KAMAN6

4 Harfli Kelimeler

AMAN5

AMAN (Kelime Kökeni: Arapça amān)

[ünlem]

  • Yardım istenildiğini anlatan bir söz

    Aman yakalayın.

  • Bir suçun bağışlanmasının istendiğini anlatan bir söz

    Aman, bir daha yapmam!

  • (ama:n) Usanç ve öfke anlatan bir söz

    Aman bırak beni! Aman, bu laflardan da bıktık!

  • Rica anlatan bir söz

    Aman, acele etmeli, vakit geçiyor. - Sait Faik Abasıyanık

  • Dikkat çekmek için kullanılan bir söz

    Aman, çocuğa iyi bakın!

  • Çok beğenmeyi anlatan bir söz: Aman ne güzel şey! Bu anlamda kullanıldığında buna da edatı da getirilebilir

    Aman da ne güzel şey!

  • Şaşma anlatan bir söz

    Aman efendim, bana öyle şeyler söyledi ki donakaldım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amana gelmek
  • aman Allah (veya Allah'ım)
  • aman bulmak
  • aman dedirtmek (veya amana getirmek)
  • aman derim!
  • aman dilemek
  • aman diyene kılıç kalkmaz
  • aman vermek
  • aman vermemek

Birleşik Kelimeler: amanname, aman zaman

KAMAN

[isim]

  • Kırşehir iline bağlı ilçelerden biri

ATAMAN

[isim]

[eskimiş]

  • Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan

ELAMAN (Kelime Kökeni: Arapça elamān)

[ünlem]

  • Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz

    Dostlardan, yemişlerden, Hıristaki Pasajının güllerinden, zambaklarından elaman! - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elaman çekmek
  • elaman demek

SAMAN

[isim]

  • Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saman altından su yürütmek
  • saman gibi

Birleşik Kelimeler: saman alevi, saman kâğıdı, samankapan, saman nezlesi, saman rengi, saman sarısı, Samanuğrusu, Samanyolu

KARAMAN

[isim]

  • Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Orta Anadolu'da yetiştirilen, kuyruğu iri ve yağlı bir tür koyun

Birleşik Kelimeler: akkaraman, morkaraman, güney karamanı

YAMAN

[sıfat]

  • Güç, etki veya beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan (kimse)

    Sen yaman bir inkılapçı olacaksın Yıldız. - Aka Gündüz

  • Kötü, korkulan (kimse)
  • Alışılmadık, olağanın dışında

    Köhne çatısı yaman bir gürültü ile birdenbire sarsıldı. - Ercüment Ekrem Talu

TORAMAN

[sıfat]

  • İri yapılı (genç)

BİAMAN (Kelime Kökeni: Farsça bī + Arapça amān)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Amansız

    Seciyeli bir adamdı, vefakâr kalmıştı, satılanların biaman bir düşmanı idi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

ŞAMAN

[isim]

  • Şamanlıkta büyü yapan, gelecekten haber verdiğine, ruhlarla ilişki kurarak hastalıkları iyileştirdiğine inanılan kimse, kam

[isim]

  • Şamanlığa mensup olan kimse

ZAMAN (Kelime Kökeni: Arapça zamān)

[isim]

  • Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit

    Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. - Ömer Seyfettin

  • Bu sürenin belirli bir parçası, vakit

    Efendiler, az söylemek çok yapmak zamanı gelmiştir. - Attila İlhan

  • Belirlenmiş olan an
  • Çağ, mevsim

    Gül zamanı. Çocukluk zamanı.

  • Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit
  • Dönem, devir

    Dedelerimizin zamanında burada bir kral yaşardı. - Reha Mağden

[gök bilimi]

  • Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram

[dil bilgisi]

  • Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı

    Geldi, gelmiş, geliyor, gelecek, gelir.

[jeoloji]

  • Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zaman almak
  • zamana uymak
  • zaman bırakmak
  • zaman geçirmek
  • zamanı (veya zamanını) geçirmek
  • zamanı avlamak
  • zamanı dolmak
  • zamanı geçmek
  • zaman ile yarışmak
  • zaman kazanmak
  • zaman kollamak
  • zaman öldürmek
  • zaman tanımak
  • zaman vermek

Birleşik Kelimeler: zaman aşımı, zaman ayarlı, zaman belirteci, zaman bilimi, zaman birimi, zaman dizini, zaman eki, zaman tüneli, zaman zaman, zaman zarfı, açık zaman, ahir zaman, aman zaman, art zamanlı, birleşik zaman, bir zaman, dar zaman, eş zaman, eş zamanlı, geçmiş zaman, gelecek zaman, gelecek zaman kipi, geniş zaman, her zaman, İkinci Zaman, kimi zaman, müruruzaman, ölü zaman, yalın zaman, aynı zamanda, çift zamanı, hikâye birleşik zamanı, iftar zamanı, ikindi zamanı, rivayet birleşik zamanı, yıldız zamanı, vaktizamanında, bir zamanlar

AKKARAMAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Orta ve Doğu Anadolu'nun batı kesimlerinde yaygın olarak yetiştirilen, vücudu beyaz, ağız, burun, göz etrafı, kulak ve ayaklarında siyah lekeler bulunabilen, kaba karışık yapağılı, yerli bir tür koyun

DALAMAN

[isim]

  • Muğla iline bağlı ilçelerden biri

KAMERAMAN (Kelime Kökeni: Fransızca cameraman)

[isim]

[sinema]

[televizyon]

  • Alıcıyı doğrudan doğruya çalıştıran ve yöneten, alıcı hareketlerini gerçekleştiren, görüntülerin filme alınmasını sağlayan kimse, çekimci, kamera

KODAMAN

[isim]

[alay yollu]

  • İleri gelen, para veya makam sahibi kimse