ALIKOYABİLME Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ALIKOYABİLME harflerini içeren 6 harfli 47 kelime bulunuyor. 6 harfli ALIKOYABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Alıkoyabilme ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Alıkoyabilme olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BOYLAM12, BOYAMA12, BOYALI12, BALAYI11, BAYMAK11, OYMALI11, AYIKMA10, AYILMA10, AMBOLİ10, BAMAKO10, BAKİYE10, BEYLİK10, MALABO10, MAYALI10, OYLAMA10, OLAYLI10, YILMAK10, YIKAMA10, YOLMAK10, YAMALI10, AYAKLI9, AMBALE9, ALAYLI9, BİLMEK9, BALLIK9, BELALI9, MOLALI9, MALİYE9, MABLAK9, YEMLİK9, YAKALI9, AMALIK8, AKLİYE8, BELLİK8, ELMALI8, IKLAMA8, KOLALI8, KABİLE8, KAMALI8, KALOMA8, LEYLAK8, MİKALI8, OKLAMA8, ALLAME7, MAAİLE7, MAKALE7, ALKALİ6

ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)

[isim]

[kimya]

  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre

ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)

[sıfat]

  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan

MAAİLE (Kelime Kökeni: Arapça maʿaʿāʾile)

[zarf]

[eskimiş]

  • Ailece, ev halkıyla birlikte

    Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden. - Nazım Hikmet

MAKALE (Kelime Kökeni: Arapça maḳāle)

[isim]

  • Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı

Birleşik Kelimeler: başmakale

ÂMÂLIK

[isim]

  • Görme engellilik

AKLİYE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳliyye)

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

  • Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu

    Akliye hekimi.

  • Akıl hastalıkları ile ilgili hastane bölümü

[felsefe]

[toplum bilimi]

  • Akılcılık

BELLİK

[isim]

  • İşaret, marka
  • Ayraç

ELMALI

[isim]

  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

IKLAMA

[isim]

  • Iklamak işi

KOLALI

[sıfat]

  • İçinde kola bulunan
  • Kolalanmış

    Artık cübbenin altına kolalı gömlek giyiyor. - Mithat Cemal Kuntay

KABİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳabīle)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Boy (II)

    Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç

KAMALI

[sıfat]

  • Kaması olan

    Kamalı top.

KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)

[isim]

[denizcilik]

  • Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaloma etmek (veya vermek)

LEYLAK (Kelime Kökeni: Arapça leylāḳ)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)

    En fazla leylak ağaçlarını seviyordum, hele biri boyuma yakın olanı, âdeta ikinci odamdı. - Emine Işınsu

  • Bu ağacın koni durumunda toplanmış, beyaz, eflatun veya pembe renkte, güzel kokulu çiçekleri

    Bahar yağmuru ancak morsalkımlarla leylakların açtığı bir memlekette çekilebilir. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: leylak rengi, Çin leylağı, Hint leylağı

MİKALI

[sıfat]

  • Yapımında mika maddesi kullanılan

Birleşik Kelimeler: mikalı cam