Alık ile Başlayan Kelimeler

ALIK ile başlayan 21 kelime bulunuyor. Başında ALIK olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Alık kelimesinin anlamı nedir? Alık ile biten kelimeler. İçinde alık olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ALIKLAŞTIRILMAK22, ALIKONULABİLMEK21

14 Harfli Kelimeler

ALIKLAŞIVERMEK26, ALIKLAŞABİLMEK21, ALIKLAŞTIRILMA21, ALIKONULABİLME20

13 Harfli Kelimeler

ALIKLAŞIVERME25, ALIKOYABİLMEK20, ALIKLAŞABİLME20, ALIKLAŞTIRMAK19

12 Harfli Kelimeler

ALIKOYABİLME19, ALIKLAŞTIRMA18

11 Harfli Kelimeler

ALIKONULMAK15

10 Harfli Kelimeler

ALIKLAŞMAK15, ALIKONULMA14

9 Harfli Kelimeler

ALIKOYMAK14, ALIKLAŞMA14

8 Harfli Kelimeler

ALIKOYMA13

7 Harfli Kelimeler

ALIKLIK9

6 Harfli Kelimeler

ALIKÇA10

4 Harfli Kelimeler

ALIK5

ALIK

[sıfat]

  • Sersem olan, budala, ebleh

    Sen ne alık herifsin be? Beni duyuyor musun? - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: alık salık

ALIKLIK

[isim]

  • Alık olma durumu, belahet

ALIKÇA

[sıfat]

  • Alık benzeri

    Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan

[zarf]

  • (alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde

    O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek

ALIKOYMA

[isim]

  • Alıkoymak işi, tavik

    Dizlerinden aşağı iki ayağını götüren bir gülle, neferimizi, harpten alıkoymaya kifayet etmiyor. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

ALIKONULMA

[isim]

  • Alıkonulmak işi, mevkufiyet

ALIKOYMAK

[-i]

  • Bir süre için bir yerde tutmak

    Bu yağlı kuyruğa herkes bir defa sarılmak, onu kendine çekmek, alıkoymak sevdasında idi. - Ercüment Ekrem Talu

[-den]

  • Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak

    Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit'ten bahsediyordu. - Reşat Nuri Güntekin

  • Ayırıp saklamak

    Bu kitabı sizin için alıkoydum.

[-den]

  • Yoksun bırakmak

    İlk iki karım beni dalmış olduğum macera âleminden bir adım alıkoymamıştılar. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[-i]

[-den]

  • Mâni olmak, engel olmak

    Zalimi zulmetmekten alıkoyarsan kardeşlik hakkını yerine getirmiş olursun. - Necip Fazıl Kısakürek

ALIKLAŞMA

[isim]

  • Alıklaşmak durumu

ALIKONULMAK

[nesnesiz]

  • Alıkoyma işine konu olmak

    Arkadaşları yatıştırmak için o toplantıda bulunanlar akşam yemeğine de alıkonulmuşlardı. - Memduh Şevket Esendal

  • Yasaklanmak

ALIKLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Alık duruma gelmek, bir şey karşısında aptallaşıp şaşırmak, şaşkınlaşmak, aptallaşmak

    Birdenbire alıklaşan yüzünü bir zafer gururuyla seyrediyordu. - Halide Edip Adıvar

ALIKLAŞTIRMA

[isim]

  • Alıklaştırmak işi

ALIKLAŞTIRMAK

[-i]

  • Alık duruma getirmek

ALIKOYABİLME

[isim]

  • Alıkoyabilmek işi

ALIKONULABİLME

[isim]

  • Alıkonulabilmek işi

ALIKOYABİLMEK

[-i]

  • Alıkoyma yetkisi veya ihtimali bulunmak
  • Alıkoymaya gücü yetmek

ALIKLAŞABİLME

[isim]

  • Alıklaşabilmek işi