[sıfat]

• Anası olan

Ata Sözleri ve Deyimler

• analı kuzu, kınalı kuzu

[isim]

• Pazartesi ile çarşamba arasındaki gün

  Pazartesi günleri üst üste iki dersi olduğundan salıları turşuya dönüyordu. - Haldun Taner

[sıfat]

• Üstü kapalı, örtülü (söz veya davranış)

  Başka bir gün aralarında gene imalı bir konuşma oldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat]

• O yerden olan

  Oralı mıdır, değil midir, beni zerre kadar ilgilendirmez. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

• oralı (bile) olmamak

[isim]

[denizcilik]

• Sahil

• Su kıyısında yapılmış büyük, görkemli ev

  Yalıda panjurları açık bir pencereye / Sarmaşıklar içinden bir merdiven dayalı - Enis Behiç Koryürek

Ata Sözleri ve Deyimler

• yalı kazığı gibi

[sıfat]

• Aba giymiş olan

[sıfat]

• Ada halkından olan (kimse)

  Adayı ve adalıları o kadar sevmeme rağmen bir türlü yıldızım barışmamıştır. - Burhan Felek

[sıfat]

• Herhangi bir biçim ve görünüşlü olan

• Tavırları hoş olan, nazlı, işveli

[isim]

[bitki bilimi]

• Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki

  Tozlu geçidimde durmuş, iki çalı arasından başımı uzatıyor, pencereden bakıyorum. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• çalı gibi

[sıfat]

• İçinde dua olan

• Kendisine dua edilmiş olan

[sıfat]

• Kenarına oya yapılmış veya geçirilmiş

  Başına kenarları yeşil oyalı mor bir gaz boyaması krep bağlıyordu. - Osman Cemal Kaygılı

[sıfat]

• Herhangi bir sayıda odası olan

  Ne bir teras ne bir taşlık. Sanırım iki odalı bir yerdi. - Ayla Kutlu

[isim]

[tarih]

• Topkapı Sarayı'nda oturan saray adamları

[isim]

• Yere veya mobilya üstüne serilmek, duvara gerilmek için, genellikle yünden dokunan, kısa ve sık tüylü, nakışlı, kalın yaygı

  Pencerelerden Türk kadınlarının dokuduğu halılar ve seccadeler sarkıyor. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

• halı altına süpürmek

[sıfat]

• Ovada yaşayan, ova halkından olan

[sıfat]

• Çapalanmış (yer)

• Çapası olan