ALÇALIVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ALÇALIVERME harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli ALÇALIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Alçalıverme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Alçalıverme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÇIVMA16,
ALLEM
-
`Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak` anlamıyla allem etmek, kallem etmek sözünde geçer
Nitekim allem ettiler, kallem ettiler, beni buradan mahrum etmek için her şeyi yaptılar. - Necip Fazıl Kısakürek
AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)
-
Gündelikle çalışan işçi
Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi
ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)
- Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- Bu işareti veren düzenek
Ata Sözleri ve Deyimler
- alarma geçmek
EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)
-
Belirti, iz, ipucu
Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
LAMEL (Kelime Kökeni: Fransızca lamelle)
- Mikroskopla yapılan incelemede bazen lamların üstüne kapatılan dört köşe, küçük ve ince cam parçası
- Çok ince tabaka
MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Dişi geyik
MELAL (Kelime Kökeni: Arapça melāl)
-
Can sıkıntısı, usanç
Melalimizi avutmak için bin türlü eğlence, bin türlü zevk icat ettik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Üzüntü, hüzün, dert
Ata Sözleri ve Deyimler
- melal duymak
REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)
- Aruz ölçülerinden biri
- Klasik Türk müziğinde bir usul
IRAMA
- Iramak işi
ÇALAR
- Ayırtı
REÇEL (Kelime Kökeni: Farsça rīçāl)
-
Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı
Onlar kahve, süt hatta kışın salep içmeyi, zeytin, peynir, reçel ve ekmek yemeyi tercih ederler. - Abdülhak Şinasi Hisar
Birleşik Kelimeler: ayva reçeli, çilek reçeli, erik reçeli, kayısı reçeli, kızılcık reçeli, kiraz reçeli, meyve reçeli, vişne reçeli
ALMAÇ
- Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren cihaz, alıcı, reseptör
ÇALMA
-
Çalmak işi
Kimsenin bilmediği bir havayı çalmaya başladılar. - Halit Fahri Ozansoy
-
Hırsızlık, sirkat
Rüyamıza kadar giren bu bahçeden elma çalmaya gidiyorduk. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Başa sarılan sarık
-
Çalınmış
Çalma mal.
-
Kakmalı olmayan, kalemle işlenmiş
Çalma çiçekli bir gümüş vazo.
- Kibrit
ÇELME
- Çelmek işi
-
Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma
Bir itişme, bir kakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Arkadan hafifçe bağlanan başörtüsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- çelme atmak (veya takmak veya vurmak)
ÇALIM
-
Karşıdakini etkilemek amacıyla sergilenen abartılı davranış, kurum, caka, afra tafra, afur tafur, zambır
Sözlerini tartarak konuşuyorlarsa çalımlarından değil bu. - Nermi Uygur
- Kılıcın keskin yanı
-
Menzil, erim
Kurşun çalımı. Göz çalımı.
- Biraz benzeme, andırma
- Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması
- Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi
Ata Sözleri ve Deyimler
- çalım atmak (veya yapmak)
- çalımına gelmek (veya getirmek)
- çalımından geçilmemek
- çalım satmak
- çalım yemek
Birleşik Kelimeler: alım çalım, kaşık çalımı