ALTIZ ile Oluşan Kelimeler (ALTIZ Kelime Türetme)
ALTIZ harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. ALTIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Altız kelimesinin anlamı nedir? Altız ile biten kelimeler. İçinde altız olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
ALTIZ9
4 Harfli Kelimeler
TAZI8, ATIL5, ATLI5, ALTI5
3 Harfli Kelimeler
AZI7, ZIT7, LAZ6, ZAT6, ALT3, TAL3
2 Harfli Kelimeler
AZ5, AT2, AL2, LA2, TA2
AT
- Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
- Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş
Ata Sözleri ve Deyimler
- ata arpa yiğide pilav
- ata binen nalını, mıhını arar
- ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
- ata da soy gerek, ite de
- at, adımına göre değil adamına göre yürür
- ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- ata et, ite ot vermek
- ata eyer gerek, eyere er gerek
- at at oluncaya kadar sahibi mat olur
- at beslenirken kız istenirken
- at binenin, kılıç kuşananın
- at binicisine göre kişner
- at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
- at gibi
- atı alan Üsküdar'ı geçti
- atı atasıyla, katırı anasıyla
- atım tepmez, itim kapmaz deme
- atına bakan ardına bakmaz
- atın bahtsızı arabaya düşer
- atın dorusu, yiğidin delisi
- atını sağlam kazığa bağlamak
- atın ölümü arpadan olsun
- atın ürkeği, yiğidin korkağı
- atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- at ile avrat yiğidin bahtına
- at izi it izine karışmak
- at koşturacak kadar
- at koşturmak
- atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
- atla deve değil
- atlarını itlerini nallamak
- atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- at nalı kadar
- at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
- at oynatmak
- at ölür, itlere bayram olur
- at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- at pazarında eşek osurtmuyoruz!
- atta, avratta uğur vardır
- attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- attan inip eşeğe binmek
- at var, meydan yok
- at yedi günde, it yediği günde
- at yiğidin yoldaşıdır
Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı
- Astatin elementinin simgesi
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
TA (Kelime Kökeni: Farsça tā)
-
Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz
Ta karşıda büyükannenin evine kadar götürdüler. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ta kendisi
- ta ki
- Tantal elementinin simgesi
ALT
-
Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı
Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. - Ziya Osman Saba
-
Bir nesnenin tabanı
Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi imkânsızdı. - Osman Cemal Kaygılı
-
Oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü
Altına sandalye çekmek.
- Bir şeyin yere yakın bölümü
- Birine göre daha aşağı mevkide olan kimse, madun
-
Sınıflamalarda ikinci derecede olan
Alt sınıf. Alt cins. Alt takım.
-
Birkaç şeyden aşağıda olan
Yeleğinin alt düğmesi iliklenmemiş. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- alt değirmen güçlü akar
- alt etmek
- altı alay üstü kalay
- altı kaval, üstü şişhane (veya şeşhane)
- altına etmek (veya kaçırmak)
- altına imza atmak
- altına imza koymak
- altında kalmak
- altında kalmamak
- altından çapanoğlu çıkmak
- altından girip üstünden çıkmak
- altından kalkamamak
- altını çizmek
- altını değiştirmek
- altını ıslatmak
- altını kapatmak
- altını kısmak
- altını üstüne getirmek
- altı tutmak
- altı yaş olmak
- alt olmak
- alt perdeden konuşmak
- altta kalanın canı çıksın
- altta kalmak
- alttan almak
- alttan güreşmek
- altta yok üstte yok
Birleşik Kelimeler: alt alta, alt başlık, alt bölüm, alt cins, alt çene, alt deri, alt diş, alt dudak, alt familya, alt geçit, alt gerilim, alt güverte, alt hava yuvarı, alt ırk, alt karşıt, alt kat, alt katman, alt kavuşum, alt kurul, alt sınıf, alt şube, alt tabaka, alt takım, alt tarafı, alt tür, altüst, alt yanı, altyapı, alt yazı, alt yazıcı, altı üstü, alttan alta, ayakaltı, bardakaltı, başaltı, baş altı, bayrakaltı, bilinçaltı, dam altı, denizaltı, deniz altı, deri altı, dilaltı, dil altı bezleri, ev altı, gözaltı, göz altı, hasıraltı, kahvaltı, kapıaltı, kaymakaltı, koltuk altı, köprüaltı çocuğu, Kubbealtı, kulak altı bezi, merdiven altı, normalaltı, rüzgâraltı, silahaltı, su altı, şuuraltı, topaltı, toprak altı, üst deri altı, yastıkaltı, yemekaltı, yeraltı, yer altı, el altında, el altından
TAL (Kelime Kökeni: Fransızca thalle)
- Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkinin yaşama ve büyüme organı
ATIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṭil)
- Tembel
- İşsiz, aylak
- Etkisiz, işe yaramaz
- Süreduran
ATLI
-
Atı olan
Atlı araba ormanın içinden geçen ince bir yolda çıngırak sesleriyle uzaklaşıyor. - Adalet Ağaoğlu
-
Ata binmiş kimse, süvari
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik - Yahya Kemal Beyatlı
-
Binek atı kullanan (asker veya asker sınıfı)
Biraz sonra da atlı jandarma yetişti. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- atlıya saat olmaz
Birleşik Kelimeler: atlıkarınca, atlı karınca, atlı spor
ALTI
- Beşten sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 6 ve VI rakamlarının adı
- Beşten bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- altıdan yemek
- altı karış beberuhi
- altı okka etmek
- altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur
Birleşik Kelimeler: altıgen, Altıkardeş, altıparmak, altıpatlar, altı yol
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
LAZ
- Güney Kafkasyalı bir halk veya bu halktan olan kimse
ZAT (Kelime Kökeni: Arapça ẕāt)
-
Kişi
Tanıdıklarımdan bir zat, meyveleri hiç sevmez. - Ahmet Haşim
-
Kendi
Evvelki gün gelen kadın sizi istiyor, zatınızla konuşacakmış. - Sermet Muhtar Alus
Birleşik Kelimeler: zata mahsus, zatıalileri, zatıaliniz, zat işleri, haddizatında
AZI
- Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş
- Öküz arabalarında ön ve arka yastıkları dingile bağlayan ağaç çivi
Birleşik Kelimeler: azı dişi
ZIT (Kelime Kökeni: Arapça żidd)
-
Karşıt, ters
Sizin kadar zıt mizaçlı ikizler görülmemiştir herhâlde. - Elif Şafak
Ata Sözleri ve Deyimler
- zıddına basmak (veya gitmek)
- zıddı olmak
- zıt gitmek
Birleşik Kelimeler: zıt anlamlı, zıt kutup
TAZI (Kelime Kökeni: Farsça tāzī)
-
Genellikle tavşan avında kullanılan, uzun bacaklı, çekik karınlı, çok çevik bir tür köpek (Canis familiaris grajus hibernicus)
Bir anda toparlanıp öyle bir kaçıştılar ki arkalarından tazı koşturulsa yetişemezdi. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- tazı gibi
- tazı o tazı ama çulu değişmiş
- tazıya dönmek