ALKOLÖLÇER Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ALKOLÖLÇER harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli ALKOLÖLÇER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÖKÇE13, KÖLE10, KÖRE10, ÖREK10, RÖLE10, LOÇA8, AKÇE7, ÇARE7, ÇARK7, AKOR5, EKOL5, KLOR5, KOLA5, KARO5, ORAK5, ORAL5, OKAR5, ROKA5, KRAL4, KARE4, KALE4, LAKE4, LALE4

KRAL (Kelime Kökeni: Sırpça)

[isim]

  • En yüksek devlet otoritesini, bütün devlet başkanlığı yetkilerini kalıtım veya soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran kimse

    Norveç kralı.

[mecaz]

  • Herhangi bir alanda başkalarından üstün, başarılı olan kimse

    Satranç kralı.

[mecaz]

  • Çok başarılı ve zengin iş adamı

    Şimdiki adı konserve kralı olan birisi ile tanıştım. - Aka Gündüz

[sıfat]

[mecaz]

  • Üstün, çok iyi

    Firuzağa'da şirin, kutu gibi, manzarası çok kral bir çatı katına taşındı. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kraldan çok kralcı olmak
  • krallara layık

Birleşik Kelimeler: taçsız kral

KARE (Kelime Kökeni: Fransızca carré)

[isim]

[matematik]

  • Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba

[sıfat]

  • Bu biçimde olan

    Kare masa.

  • İskambil oyunlarında aynı türden dört kâğıdın bir araya gelmesi

    Kare as. Kare kız.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ...-in karesi
  • karesini almak

Birleşik Kelimeler: kare kare, karekök, birimkare, kilometrekare, metrekare, tamkare

KALE (Kelime Kökeni: Arapça ḳalʿa)

[isim]

[tarih]

  • Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen

    Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler. - Halikarnas Balıkçısı

  • Satranç tahtasının dört köşesine dikilen, tahtanın bir tarafından diğer tarafına kadar düz olarak boş hanelerde gidebilen kale biçiminde taş

[mecaz]

  • Genellikle bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer

[spor]

  • Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kale gibi
  • kaleyi içinden fethetmek

Birleşik Kelimeler: kale bedeni, kalebent, kale çizgisi, kale vuruşu, uçankale

[isim]

  • Denizli iline bağlı ilçelerden biri
  • Malatya iline bağlı ilçelerden biri

LAKE (Kelime Kökeni: Fransızca laqué)

[sıfat]

  • Lak ile cilalanmış

    Yaldızlı beyaz lake karyolasının yanındaki koltukta dadısı uyukluyordu. - Cahit Uçuk

LALE (Kelime Kökeni: Farsça lāle)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana)
  • Meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık

[tarih]

  • Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka

Birleşik Kelimeler: lale ağacı, denizlaleleri, Acem lalesi, dağ lalesi, İstanbul lalesi, Manisa lalesi, Muş lalesi, Osmanlı lalesi

AKOR (Kelime Kökeni: Fransızca accord)

[isim]

[müzik]

  • Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması

EKOL (Kelime Kökeni: Fransızca école)

[isim]

  • Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul

    Bizim ekolü biraz tetkik etmiş olsaydınız daha rahat anlaşırdık. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekol kurmak

KLOR (Kelime Kökeni: Fransızca chlore)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 17, atom ağırlığı 35,5 olan, normal sıcaklıkta gaz durumunda bulunan, halojenlerden bir element (simgesi Cl)

Birleşik Kelimeler: klor hidrat, klor hidrik asit, klorölçer

KOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca colla)

[isim]

  • Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
  • Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı
  • Kolalama

    Zaten bu devirde kola, ütü bir evin baş işlerindendir. - Refik Halit Karay

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)
  • Bu bitkinin yaprağından çıkarılan kokulu bir maddeyle kokulandırılan ve içine şeker, karbonat katılarak yapılan içecek

Birleşik Kelimeler: kola cevizi

KARO (Kelime Kökeni: Fransızca carreau)

[isim]

  • Oyun kâğıtlarının küçük, kırmızı, baklava biçimli benekli olanı, orya

[mimarlık]

  • Betondan yapılmış dört köşe döşeme taşı

    Olmaz, ben bu karonun metrekaresini iki bine döşeyemem. - Muzaffer İzgü

ORAK

[isim]

  • Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin, ot vb. biçme aracı
  • Ekin biçme zamanı

    Orakta köylünün işi çok olur.

  • Ekin, ot vb. biçme işi

    Ot orağından dönen birkaç köylü, omuzlarında uzun tırpanlarıyla geçiyorlardı. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: orak ayı, orak böceği, orak işi, beyinorağı, çalgı orağı

ORAL (Kelime Kökeni: Fransızca oral)

[sıfat]

  • Ağızcıl
  • Sözlü

[zarf]

  • Ağız yoluyla

[edebiyat]

  • Söze dayanan

OKAR

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Telli balıkçıl

ROKA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Turpgillerden, yaprakları salata gibi yenen, 20-40 santimetre yüksekliğinde, sebze olarak bahçelerde yetiştirilen, kokulu, bir iki yıllık bir bitki (Eruca sativa)

AKÇE

[isim]

  • Küçük gümüş para
  • Her tür madenî para, akça

Birleşik Kelimeler: geçer akçe, geçmez akçe, kalp akçe, yedek akçe, züyuf akçe, güvence akçesi, ihtiyat akçesi, kan akçesi, pey akçesi, teminat akçesi