ALİCENAP Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
ALİCENAP harflerini içeren 4 harfli 35 kelime bulunuyor. 4 harfli ALİCENAP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Alicenap ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Alicenap olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ACEP11,
ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)
- Anüsle ilgili
- Anüs yoluyla
ALAN
- Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
- Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran
- Yüz ölçümü
- Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer
-
Bir çalışma çevresi
Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır. - Nurullah Ataç
-
İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası
Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı.
- Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
- Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha
Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı
AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)
-
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik
Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin
-
Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü
Kendilerinin hangi asil aileye mensup olduklarını bilmiyorum. - Nazım Hikmet
- Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü
- Eş, karı
- Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü
- Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya
Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile
ENLİ
-
Eni büyük olan, geniş
Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk
ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)
-
Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha
Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay
İNAL
- Kendisine inanılan kimse
İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)
-
Yardım
Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal
İLAN (Kelime Kökeni: Arapça iʿlān)
-
Duyuru
Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti. - Tarık Buğra
-
Açıkça bildirme, açıkça duyurma
Cumhuriyetin ilanı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilan etmek
- ilan vermek
Birleşik Kelimeler: ilanıaşk, ilan panosu, ilan tahtası, duvar ilanı, el ilanı
LAİN (Kelime Kökeni: Arapça laʿīn)
- Lanetlenmiş, melun
Birleşik Kelimeler: şeytanılain
NAİL (Kelime Kökeni: Arapça nāʾil)
- Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış
Ata Sözleri ve Deyimler
- nail olmak
NALE (Kelime Kökeni: Farsça nāle)
- İnleme, inilti
ANCA
-
O kadar
Bir sopa öğrenmişler anca ömürlerinde, hemen insanın karşısına onu dikerler. - Kerim Korcan
- Böylece, bu biçimde
-
Ancak
Saat dörde geliyor. Anca dalmışım demek ki. - Emine Işınsu
Ata Sözleri ve Deyimler
- anca beraber, kanca beraber
ACİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿācil)
-
Hemen yapılması gereken, ivedi, ivedili, evgin, müstacel
Mühim hadiselerin yanı sıra, acil durumların da şaşmaz adresiydi Celâl. - Elif Şafak
Ata Sözleri ve Deyimler
- acil şifalar dilemek
Birleşik Kelimeler: acil ihtiyaç kredisi, acil servis
ELCİ
-
Bazı yörelerde mevsimlik tarım işçisi toplayıp işçi ile işveren arasında aracılık yapan kimse
Elci, sen akran, iyi bir oğlan bize avans verecek. - Orhan Kemal
İNCE
-
Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı
İnce minare. İnce değnek. İnce kitap.
-
Zayıf
Sarışın, kuru, ince bir kadındı. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Taneleri ufak, iri karşıtı
İnce un. İnce kum.
-
Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı
İnce nakış.
-
Ayrıntılı
Bugün temizlikçi geliyor. Şöyle ince bir temizliğe... - Tomris Uyar
- Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar)
-
Tiz (ses), pes karşıtı
İnce bir çocuk sesinin hırçınlaştığı, ağladığı işitildi. - Reşat Nuri Güntekin
-
Hafif, gücü az
Hiçbir hareket bu gülüş kadar belirsiz ve ince değildir. - Sait Faik Abasıyanık
-
İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı
Aletler, uzun denemelerin, ince hesapların, birbirini tamamlayan bilgi ve diğer aletlerin mahsulüdür. - Mehmet Kaplan
-
Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı
Bu gülümseyişte, herkesin hemen seçemeyeceği bir ince alay gizli. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ince düşünmek
- ince eleyip (veya eğirip) sık dokumak
Birleşik Kelimeler: ince ağrı, ince ayrım, ince bağırsak, ince donanma, ince düşünceli, ince gül yağı, ince hastalık, ince iş, ince karın ağrısı, ince kesim, ince saz, ince ses, ince sıva, ince tutkal, ince ünlü, ince yağ, ince yapılı, ince zar, inceden inceye