ALDATABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ALDATABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 24 kelime bulunuyor. 7 harfli ALDATABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BADEMLİ12, LAMBADA12, AKADEMİ10, ADATMAK10, AMABİLE10, ALDATMA10, BALLAMA10, DALAMAK10, DALLAMA10, KADEMLİ10, MAKABİL10, MEDİKAL10, ADALELİ9, BAKALİT9, DALALET9, ATLAMAK8, ALLAMAK8, ALTLAMA8, KALAMİT8, KATLAMA8, KATLİAM8, LAKLAMA8, MALAKİT8, METALİK8

ATLAMAK

[-den]

  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e]

[-den]

  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]

  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek

[-i]

  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek

[-i]

  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

  • İnmek

    Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu? - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

[-de]

  • Yanılmak, aldanmak

[mecaz]

  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya

ALLAMAK

[-i]

  • Kırmızı duruma getirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allamak pullamak

ALTLAMA

[isim]

  • Altlamak işi

KALAMİT (Kelime Kökeni: Fransızca calamite)

[isim]

[mineraloji]

  • Amfibol cinsinden bir mineral türü
  • İlk Çağ ağaç taşılı

KATLAMA

[isim]

  • Katlamak işi

[halk ağzında]

  • Mayasız hamurdan yapılan, peynirli veya peynirsiz pide, yufka

KATLİAM (Kelime Kökeni: Arapça ḳatl + ʿāmm)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Kırım

    İlk katliamdan kaçan Müslümanların malı, mülkü, evi Makedonya muhacirlerine verilmiş. - Yahya Kemal Beyatlı

LAKLAMA

[isim]

  • Laklamak işi

MALAKİT (Kelime Kökeni: Fransızca malacihte)

[isim]

[kimya]

  • Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı

METALİK (Kelime Kökeni: Fransızca métallique)

[sıfat]

  • Madeni
  • Metal gibi parlak olan (renk)

    Sigarasını koltuğun kenarına koyduğu metalik kül tablasına ezercesine basıyor. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: metalik boya, metalik renk

ADALELİ

[sıfat]

  • Kaslı

    İki kolunu da yukarı kadar sıvadı, sert adaleli kollarını meydana çıkardı. - Peyami Safa

BAKALİT (Kelime Kökeni: Bakélite tescilli marka adından)

[isim]

[kimya]

  • Formaldehit ile bir fenolün yoğunlaşması sonucu elde edilen yapay reçine

DALALET (Kelime Kökeni: Arapça ḍalālet)

[isim]

[eskimiş]

  • Sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma

    Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. - Atatürk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dalalete düşmek

AKADEMİ (Kelime Kökeni: Fransızca académie)

[isim]

  • Yüksekokul

    Güzel Sanatlar Akademisi.

  • Çıplak modelden yapılmış insan resmi

[eskimiş]

  • Bilginler, yazarlar, sanatçılar kurulu

    Cilt cilt eserleri vardır, akademilere onlar girerler, onlar büyük şahsiyetler sayılır. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: harp akademisi

ADATMAK

[-e]

[-i]

  • Adama işini yaptırmak

AMABİLE (Kelime Kökeni: İtalyanca amabile)

[zarf]

[müzik]

  • Sevimli ve cana yakın bir biçimde (çalınmak)