ALACABALIKÇIL Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ALACABALIKÇIL harflerini içeren 5 harfli 41 kelime bulunuyor. 5 harfli ALACABALIKÇIL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AÇICI13,
AKALA
- Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk
ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)
-
İlgi
Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet
- Gönül bağı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
- alaka duymak
- alakayı (veya alakasını) kesmek
Birleşik Kelimeler: kelalaka
ALLIK
-
Al olma durumu
Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus
- Kadınların süs için yanaklarına sürdükleri al boya
ABLAK
-
Yayvan ve dolgun (yüz)
Şarap kızılı vurmuş ablak yüzüyle öfkeli girdi içeri. - Orhan Kemal
BAKLA (Kelime Kökeni: Arapça bāḳilā)
-
Baklagillerden, yurdumuzun her yerinde yetiştirilen, yeşil kabuklu ve taneli bir bitki (Vicia faba)
Evlerinin uğru bakla / Al beni koynunda sakla - Halk türküsü
- Bu bitkinin yeşil ürünü veya kuru tanesi
- Bir zinciri oluşturan halka veya parçalardan her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- bakla dökmek (veya atmak)
- bakla kadar
- baklayı ağzından çıkarmak
Birleşik Kelimeler: baklaçiçeği, bakla çiçeği, bakla falı, bakla içi, bakla kırı, acı bakla, akbakla, delice bakla, iç bakla, gâvur baklası, Hint baklası, koyun baklası, kurt baklası, Mısır baklası, sakız baklası, yaban baklası, Yahudi baklası
KILLI
-
Kılı olan, kıl ile kaplı
İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi. - Peyami Safa
ABALI
- Aba giymiş olan
ALÇAK
-
Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı
Kaşlarını çatarak bakakaldı dairenin alçak balkonuna. - Elif Şafak
- Aşağıda olan, yüksek olmayan (yer)
-
Kısa (boy)
Alçak boylu bir adam.
- Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain
Ata Sözleri ve Deyimler
- alçaktan uçmak
- alçak uçan yüce konar, yüce konan alçak uçar
- alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır
- alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
- alçak yer yiğidi hor gösterir
Birleşik Kelimeler: alçak basınç, alçak gerilim, alçak gönüllü, alçak kabartma, alçak ses, alçak yaylak, yalımı alçak
ALACA
- Çorum iline bağlı ilçelerden biri
- Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala
- İki veya daha çok renkli
- Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma
- Keklik, bıldırcın vb. kuşları avlamak için kullanılan iki renkli bez
-
Ağaçta ilk olgunlaşan meyve
Bu incirin alacasını ben yedim.
- Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben
Ata Sözleri ve Deyimler
- alaca düşmek
Birleşik Kelimeler: alaca aş, alacabalıkçıl, alaca bulaca, alaca karanlık, alacakarga, alacamenekşe, alacasansar, deli alacası
BALLI
- İçinde bal bulunan
- Şanslı
Birleşik Kelimeler: ballıbaba, ballı börek, ballıdarı, ballı pasta, yağlı ballı
BALKI
- Ağrı, sancı
- Güzel, süslü, parlak
BALIK
-
Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı
Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı. - Fikret Otyam
Ata Sözleri ve Deyimler
- balığa çıkmak
- balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir
- balık baştan avlanır
- balık baştan kokar
- balık kavağa çıkınca
Birleşik Kelimeler: balık adam, balık bilimi, balık çorbası, balıketi, balık eti, balıkgözü, balıkhane, balık istifi, balık kartalı, balıknefesi, balık otu, balık pazarı, balıksırtı, balık sütü, balık tabağı, balık tutkalı, balık unu, balık yağı, balık yemi, balık yumurtası, acı balık, akbalık, alabalık, antenli balık, bıyıklı balık, dikenli balık, kalaybalık, karabalık, sarıbalık, topbaş balık, zırhlı balık, ada balığı, akya balığı, amber balığı, atbalığı, ateş balığı, ay balığı, ayı balığı, balon balığı, berber balığı, cennet balığı, çaça balığı, çarpan balığı, çupra balığı, dil balığı, domuz balığı, dülger balığı, engel balığı, fener balığı, fıçı balığı, flandra balığı, fulya balığı, gölge balığı, gümüş balığı, gün balığı, Güneybalığı, inci balığı, Japon balığı, kadırga balığı, kâğıt balığı, kalkan balığı, kamer balığı, kaya balığı, kayış balığı, kedi balığı, keler balığı, kemane balığı, kılıç balığı, kırlangıç balığı, kiliz balığı, kolan balığı, köpek balığı, kum balığı, kurbağa balığı, kurdele balığı, lodos balığı, marangoz balığı, maymun balığı, mercan balığı, mersin balığı, mürekkep balığı, nisanbalığı, olta balığı, öküz balığı, ördek balığı, pamuk balığı, papaz balığı, pervane balığı, peygamber balığı, pisi balığı, saban balığı, sabun balığı, sandık balığı, somon balığı, şerit balığı, taş balığı, tavuk balığı, testere balığı, ton balığı, torpil balığı, turna balığı, turşu balığı, tütün balığı, uyuşturan balığı, üzgün balığı, yapışkan balığı, yaygı balığı, yayın balığı, yelken balığı, yılan balığı, kemikli balıklar, yassı balıklar, köpek balıkları, mersin balıkları
- Zodyak üzerinde Kova ile Koç arasında yer alan takımyıldızın adı
ÇAKAL (Kelime Kökeni: Farsça şaġāl)
-
Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus)
Korkunç geceler, çakalların ulumaları, köpeklerin haykırışları bu ruhu da karartan gecelerde sinirleri büsbütün gevşetiyor. - Etem İzzet Benice
- Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse
- Titiz, huysuz
- Görgüsüz
Birleşik Kelimeler: çakal armudu, çakalboğan, çakal eriği, çakal yağmuru
ÇALAK (Kelime Kökeni: Farsça çālāk)
- Eline ayağına çabuk, atik, çevik
-
Eline ayağına çabuk, atik, çevik bir biçimde
Norveçli bir seyyah gibi çalak, köprüye indim ve vapura bindim. - Yahya Kemal Beyatlı
KALÇA
-
Gövdenin arka bölümünde, bacakların birleştiği yerle bel arasındaki şişkin bölge
Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı. - Ömer Seyfettin
Birleşik Kelimeler: kalça kemiği