[isim]

[kimya]

• Alkaliölçer

[-le]

• İlgilenmek

• Gönül bağlamak, yakınlık duymak

• Bir şey çekici gelmek

• Bir şeyden zevk almak

[isim]

• Alaturka olma durumu

  İyi bir Batı kültürü almış olması dolayısıyla görevini alaturkalığa, yozlaşmaya dönüştürmemiştir. - Cahit Külebi

[isim]

• Alıntılanmak işi

[-i]

[-den]

[edebiyat]

• Bir yazıya başka bir yazarın yazısından cümle veya cümleler almak, alıntı yapmak, aktarmak, iktibas etmek

  Oyundan alıntıladığı bir iki sahne, belleğimizin bize musallat ettiği iz düşümlerden oluşmadır. - Selim İleri

[isim]

• İlgililik

[isim]

[edebiyat]

• Şiir ve nesirde uyum sağlamak için söz başlarında ve ortalarında aynı ünsüzün veya aynı hecelerin tekrarlanması

[nesnesiz]

• Alıkoyma işine konu olmak

  Arkadaşları yatıştırmak için o toplantıda bulunanlar akşam yemeğine de alıkonulmuşlardı. - Memduh Şevket Esendal

• Yasaklanmak

[nesnesiz]

• Alaca bir duruma gelmek

[mecaz]

• Herhangi bir heyecan dolayısıyla benzi kızarıp bozarmak, renkten renge girmek

[halk ağzında]

• Eriyen karlar arasından yer yer toprak görünmek

  Tarlalar alacalandı.

[nesnesiz]

[-den]

• Alınma ihtimali veya imkânı bulunmak

  Böylece intikamının alınabileceğini hesaplamıştı. - Hüseyin Bayaz

[nesnesiz]

• Herkesçe bilinir duruma gelmek

[nesnesiz]

• Alman yaşayış tarzını benimsemek

[-i]

• Alkışlama işini yaptırmak

[nesnesiz]

• Alkışlama işine konu olmak

  Hususi numaraları ile tutuluyor, beğeniliyor, alkışlanıyordu. - Osman Cemal Kaygılı

[nesnesiz]

• Altın durumu veya görünümü almak

  Bir bildik, küçük kristal bir bardağın içinde altınlaşarak yanan portakal likörünü sevgilisinin gözüne benzetirdi. - Nazım Hikmet