AKINTIÖLÇER Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

AKINTIÖLÇER harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli AKINTIÖLÇER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ANKETÖR13, ANLIKÇI12, ATÇILIK12, ÇIRALIK12, ÇINARLI12, ÇIKARTI12, ÇALINTI12, ÇANKIRI12, ÇAKILTI12, ÇAKINTI12, ÇARIKLI12, ÇATKILI12, KAÇINTI12, KALITÇI12, TIKAÇLI12, KANITLI9, KARINLI9, KALINTI9, KARINTI9, LAKIRTI9, KIRLENT8, KENARLI8, KLARNET7

KLARNET (Kelime Kökeni: Fransızca clarinette)

[isim]

[müzik]

  • Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı

    Önce klarnetle ezgisini çalar, arkasından gür bariton sesiyle bir dörtlük söylerdi. - Cahit Külebi

Birleşik Kelimeler: basklarnet

KIRLENT (Kelime Kökeni: Fransızca guirlande)

[isim]

  • Çiçek veya yaprak işlemeli süs
  • İşlemeli veya işlemesiz bir tür küçük yastık

KENARLI

[sıfat]

  • Herhangi bir biçimde kenarı olan

    Başında da geniş kenarlı, tüylü ama yine simsiyah bir şapka var. - Adalet Ağaoğlu

  • Kenarı süslü, işlenmiş

KANITLI

[sıfat]

  • Kanıtla gösterilmiş, müdellel

KARINLI

[sıfat]

  • Karnı olan
  • Karnı büyük ve çıkıntılı olan

KALINTI

[isim]

  • Artıp kalan şey, bakiye
  • Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe

    Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne. - Necati Cumalı

  • İz, işaret

[mecaz]

  • Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey

    Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir. - Haldun Taner

KARINTI

[isim]

[denizcilik]

  • Anaforlarda oluşan çevrinti
  • Geminin yanından vurarak gemiyi sarsan dalga

LAKIRTI

[isim]

  • Söz, laf

    Birdenbire kesildi halkın lakırtıları / Korku içinde durdu tavla şakırtıları - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

  • Boş söz, dedikodu, laf

    Lakırtıdır o, aldırma!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lakırtı ağzından dökülmek
  • lakırtı çıkarmak
  • lakırtı etmek
  • lakırtısı ağzında kalmak
  • lakırtısı mı olur?
  • lakırtısını etmek
  • lakırtı taşımak
  • lakırtıya boğmak
  • lakırtıya tutmak
  • lakırtı yetiştirmek
  • lakırtıyı ağzına tıkamak
  • lakırtıyı ezip büzmek
  • lakırtıyı kesmek

Birleşik Kelimeler: lakırtı ebesi, lakırtı kavafı, pis lakırtı

ANLIKÇI

[sıfat]

[felsefe]

  • Anlıkçılık yanlısı olan

ATÇILIK

[isim]

  • Atçının yaptığı iş

ÇIRALIK

[sıfat]

  • Çıra olarak kullanılmaya elverişli (ağaç, tahta)

[isim]

  • Çıra konulan yer

    Çıralık yanınca Koca Osman onu öylece gördü, yüzüne ters ters, alaylı baktı. - Yaşar Kemal

ÇINARLI

[sıfat]

  • Çınarı olan

    Çınarlı köşkün önüne gelince durdu. - Haldun Taner

ÇIKARTI

[isim]

  • Boşaltım ile vücuttan dışarı çıkan madde, ıtrah maddesi

ÇALINTI

[sıfat]

  • Çalınmış olan

    Çalıntı otomobil.

ÇANKIRI

[isim]

  • Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri