AKÇAKOCA ile Oluşan Kelimeler (AKÇAKOCA Kelime Türetme)

AKÇAKOCA harflerinden oluşan 26 kelime bulunuyor. AKÇAKOCA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Akçakoca kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

AKÇAKOCA15

6 Harfli Kelimeler

AÇACAK12

5 Harfli Kelimeler

KOÇAK9, KAÇAK8, KAKAÇ8, KAKAO6

4 Harfli Kelimeler

KOCA8, OCAK8, AKAÇ7, AKÇA7, KAÇA7, CAKA7, KOKA5, OKKA5, AKAK4, KAKA4

3 Harfli Kelimeler

ÇOK7, KOÇ7, ÇAK6, KAÇ6, KOK4, AKA3, KAK3

2 Harfli Kelimeler

5, OK3, AK2

AK

[isim]

  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı

[sıfat]

  • Bu renkte olan
  • Beyaz leke

    Bir gözünde akı var.

[sıfat]

[mecaz]

  • Temiz

[sıfat]

[mecaz]

  • Dürüst

[sıfat]

[mecaz]

  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı

AKA

[isim]

[halk ağzında]

  • Ağabey

KAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Elma, armut vb. meyvelerin kurutulmuşu

    İki sipahinin yancıklarında biraz peksimet, biraz da dut kakı olduğu hâlde daha bir lokma yemiş değillerdi. - Nihal Atsız

[sıfat]

[mecaz]

  • Zayıf ve kuru (kimse)

OK

[isim]

  • Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
  • Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzer işaret
  • At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç

    Dörtnala koşan bir yük arabasının oku böğrüme çarptı. - Ömer Seyfettin

[matematik]

  • Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ok atmak
  • ok gibi (yerinden) fırlamak
  • ok yaydan (veya yayından) çıkmak

Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku

AKAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Yatak
  • Irmak, dere, çay, küçük akarsu
  • Suyun ivinti yeri
  • Eğimi, inişi fazla olan yer

KAKA

[isim]

  • Çocuk dilinde dışkı

[sıfat]

  • Çocuk dilinde kötü, çirkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaka yapmak

KOK (Kelime Kökeni: İngilizce coke)

[isim]

  • Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü

Birleşik Kelimeler: kok kömürü

KOKA (Kelime Kökeni: İspanyolca coca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • İki çeneklilerden, çiçekleri küçük ve sarımtırak, zeytine benzer meyvesi kırmızı renkte olan, yapraklarından kokain çıkarılan, en çok Peru'da yetişen bir bitki (Erytrroxylon coca)
  • Bu bitkinin yapraklarından çıkarılan madde

OKKA (Kelime Kökeni: Arapça vuḳiyye)

[isim]

[eskimiş]

  • 1,282 kilogram veya 400 dirhemlik ağırlık ölçüsü birimi, kıyye

    Beş okka şekeri tam on gün idare ettik. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • okka çekmek
  • okka her yerde dört yüz dirhem
  • okkanın altına gitmek

[sıfat]

  • Yemek yemesi gereken, tok karşıtı

    Aç ne yemez, tok ne demez. - Divanü Lügati't-Türk

  • Yiyecek bulamayan

    Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Gözü doymaz, haris

    Ne aç adam!

[mecaz]

  • Çok istekli, hevesli

    Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız. - Ayla Kutlu

[zarf]

  • Karnı doymamış olarak

    Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. - Orhan Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acından kimse ölmemiş
  • acından ölmek
  • aç açık kalmak
  • aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
  • aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
  • aç at yol almaz, aç it av almaz
  • aç ayı oynamaz
  • aç bırakmak
  • aç doymam, tok acıkmam sanır
  • aç doyurmak
  • aç elini kora sokar
  • aç esner, âşık gerinir
  • aç gezmektense tok ölmek yeğdir
  • açın gözü ekmek teknesinde olur
  • açın imanı olmaz
  • açın karnı doyar, gözü doymaz
  • açın koynunda ekmek durmaz
  • açın kursağına çörek dayanmaz
  • açın uykusu gelmez
  • aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
  • aç ile eceli gelen söyleşir
  • aç kalmak
  • aç köpek fırın deler
  • aç kurt aslana saldırır
  • aç kurt gibi
  • aç kurt yavrusunu yer
  • aç ne yemez, tok ne demez
  • aç susuz kalmak
  • aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
  • aç, yanından kaç

Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç

KAKAO (Kelime Kökeni: Fransızca cacao)

[isim]

[bitki bilimi]

  • İki çeneklilerden, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yetişen bir ağaç, Hint bademi (Theobroma cacao)

[bitki bilimi]

  • Bu ağacın meyvesinin çekirdeği
  • Bu çekirdeklerin öğütülmesiyle elde edilen toz
  • Bu tozdan su veya sütle hazırlanan içecek

ÇAK (Kelime Kökeni: Farsça çāk)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yırtık, yarık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çak çak olmak

KAÇ

[sıfat]

  • Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı

    Yakup Kadri'nin romanlarının kaç dile çevrildiğini bilen bile yoktur. - Çetin Altan

  • Birçok

    Kaç gündür ben de bunu söyleyecektim, söyleyemiyorum. - Orhan Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaç baharın yoğurdunu yemek
  • kaç para eder?
  • kaç paralık (adam veya şey)
  • kaç parça olayım!
  • kaç zamandır

Birleşik Kelimeler: kaç kaç, kaça kaç, kaçın kurası

AKAÇ

[isim]

  • Bir yerde birikip kalan sıvıları, bir işlem sonunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya akıtmak için kullanılan boru vb. araç
  • Kanal, ark, su yolu
  • Yer altı su oluğu

AKÇA

[sıfat]

  • Oldukça beyaz

    Akça kızlar sökün etti yurdundan / Koç yiğitler deli oldu derdinden - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: akçaağaç, akça armudu, akçakavak, akçakesme, akça pakça, akça yel

[isim]

  • Akçe