[isim]

[halk ağzında]

• Uzun ve sert kanat telekleri

[isim]

• Hamamda hizmet eden ve erkek müşterileri yıkayan erkek

[isim]

• Eklemek işi

[sıfat]

• Eklenmiş

[isim]

• Ellemek işi

  Kuş yuvasındaki yumurtayı ellemeye gelmez. - Necati Cumalı

[sıfat]

[halk ağzında]

• Elle seçilmiş, iyi

  Elleme kömür.

[-i]

• Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek

  Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü

• Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek

• İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak

[mecaz]

• Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak

[spor]

• Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

[isim]

• Eletmek işi

[sıfat]

[halk ağzında]

• Sürülmeden bırakılmış (tarla)

• Bakımsız bırakılmış (bağ veya bahçe)

Ata Sözleri ve Deyimler

• keleme olmak

[sıfat]

• Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç

  Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. - Memduh Şevket Esendal

[isim]

[eskimiş]

• Cinayet işlenen yer

[isim]

• Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık

  Bütün melekelerim yerinde olduğu hâlde kendimde değildim. - Necip Fazıl Kısakürek

[ruh bilimi]

[felsefe]

• Yeti

• Yelken makarası

[isim]

• Teleme peyniri

[sıfat]

• Güncel

[felsefe]

• Edimsel

[isim]

[halk ağzında]

• Elma, armut, ayva vb. meyvelerin yenmeyen iç bölümü

[sıfat]

• Sözünde durmayıp bir işin yüzüstü kalmasına yol açan

  Gene gülümsüyordu ama artık kalleş bir hınç vardı gülümseyişinde. - Tarık Buğra

• Birine gizlice kötülük eden

[isim]

[coğrafya]

• Büyük çağlayan, çavlan