AKTARILIVERMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

AKTARILIVERMEK harflerini içeren 5 harfli 166 kelime bulunuyor. 5 harfli AKTARILIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KIVAM13, AKVAM12, EMVAL12, KAVKI12, MEVTA12, MEVLA12, MAVRA12, MAVAL12, TAVLI12, TAVIR12, VERME12, VEREM12, VAKIA12, VARMA12, AVRET11, AVRAT11, AVLAK11, AVARE11, EVRAT11, EVRAK11, EVLEK11, EVLAT11, KRAVL11, KAVAL11, KEVEL11, KAVAK11, KAVAT11, LAVTA11, LARVA11, REVAK11, TEVEK11, TAKVA11, TELVE11, TAVLA11, VARAK11, VAKAR11, VELET11, VATKA11, VARTA11, ILIMA8, KIRIM8, KIMIL8, TIKIM8, ARTIM7, ATMIK7, ATILI7, ALKIM7, IRMAK7, IRAMA7, KITIK7, KITIR7, KATIM7, KALIM7, KAKIM7, KIRIK7, KIRKI7, KIRMA7, KILIK7, KILIR7, KILMA7, LIKIR7, MIRRA7, MARTI7, RAKIM7, TIRIL7, TIRIK7, TIMAR7, TIKMA7, TIKIR7, TARIM7, TAKIM7, ARKIT6, ARTMA6, ARTIK6, ATMAK6, ALMAK6, AMELE6, ALTIK6, AKLIK6, AKMAK6, ALARM6, ERMEK6, ETMEK6, EKLEM6, EKMEK6, ELMEK6, EMARE6, EMLAK6, ITLAK6, ILTAR6, KITAL6, KREMA6, KARIK6, KAMET6, KAMER6, KARLI6, KATIK6, KATKI6, KATLI6, KATMA6, KATIR6, KARMA6, KALEM6, KALIT6, KALMA6, KALIK6, KAKMA6, KEREM6, KIRAT6, KEMAL6, KEMER6, KEMRE6, KELAM6, KELEM6, METAL6, METRE6, MARKE6, MARKA6, MARAL6, MALAK6, MAKTA6, MAKET6, MAKAT6, MAKAK6, MELEK6, MERET6, MEREK6, MERAK6, MATLA6, RAMAK6, RAKAM6, REMEL6, TIRAK6, TAKMA6, TEMEL6, TEMEK6, TELEM6, TERME6, TEKME6, ARTER5, AKTAR5, ERKEK5, EKLER5, KARAT5, KARAR5, KATAR5, KATRE5, KALAK5, KERTE5, KETAL5, KELER5, KEKRE5, KELEK5, RAKET5, REKAT5, TRAKE5, TARAK5, TARLA5, TALAK5, TAKLA5, TAKKE5, TELEK5, TEREK5, TEKKE5, TEKER5, TEKEL5

ARTER (Kelime Kökeni: Fransızca artère)

[isim]

[anatomi]

  • Atardamar
  • Trafiği yoğun olan ana yol

AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)

[isim]

  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân
  • İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân

ERKEK

[isim]

  • Yetişkin adam, bay, er kişi

    Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar. - Reşat Nuri Güntekin

  • İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı

    Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler. - Tarık Buğra

  • Koca

    Kadın erkeğini uğurladı.

[biyoloji]

  • Sperma oluşturan organizma

[sıfat]

[mecaz]

  • Sözüne güvenilir, mert

[sıfat]

  • Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı

[sıfat]

  • Sert, kolay bükülmez

    Erkek demir, erkek bakır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer
  • erkek arslan arslan da dişi arslan arslan değil mi?
  • erkek gibi
  • erkek koyun kasap dükkânına yaraşır
  • erkek olmak
  • erkek sel, kadın göl

Birleşik Kelimeler: erkek anahtar, erkek bakır, erkek berberi, erkek demir, erkek erkeğe, erkekevi, erkek Fatma, erkek fiş, erkek işi, erkek milleti, erkek organ, erkek terzisi, erkekler hamamı

EKLER (Kelime Kökeni: Fransızca éclair)

[isim]

  • İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

KARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār)

[isim]

  • Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı

    Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[hukuk]

  • Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm

    Yargıç kararı.

  • Bu yargıyı bildiren belge

    Mahkeme kararını aldı.

  • Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik
  • Değişmez olma

    Havanın hiç kararı yok.

  • Tam ölçüsünde, ne az ne çok

    Yemeğin tuzu karar.

[müzik]

  • Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karara bağlamak
  • karara kalmak
  • karar almak
  • karar altına almak
  • karara varmak
  • karar bulmak
  • kararında bırakmak
  • karar kılmak
  • karar vermek

Birleşik Kelimeler: kararname, bir karar, kavlükarar, nihai karar, orta karar, tashihikarar, ara kararı, arama kararı, gıyap kararı, görevsizlik kararı, göz kararı, hakem kararı, mahkeme kararı, takipsizlik kararı

KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)

[isim]

  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

  • Taşıt dizisi

    Otomobil katarı. Yük katarı.

  • Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı

KATRE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭre)

[isim]

[eskimiş]

  • Damla

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katresi kalmadı (veya yok)

KALAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Burun, burun ucu
  • Gelin tacı
  • Tezek yığını

KERTE

[isim]

  • İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti

[mecaz]

  • Derece, radde

    Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık. - Aydın Boysan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kertesine gelmek
  • kertesine getirmek

Birleşik Kelimeler: son kerte

KETAL

[isim]

  • Çirişli bir tür parlak bez

KELER

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)

Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri

KEKRE

[sıfat]

  • Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan

KELEK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Olgunlaşmamış, ham kavun
  • Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir tür sal

[sıfat]

  • Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan

    Kelek mısır.

[sıfat]

  • Kılsız

    Kelek tulum.

[sıfat]

[argo]

  • Aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelek atmak
  • kelek yapmak

RAKET (Kelime Kökeni: Fransızca raquette)

[isim]

[spor]

  • Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)

[isim]

[din bilgisi]

  • Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm

    Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar