AKSİLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
AKSİLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 34 kelime bulunuyor. 6 harfli AKSİLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
EŞEKSİ10,
AKSEKİ
- Antalya iline bağlı ilçelerden biri
ALEKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca alexie)
- Okuma yitimi
EKİLME
- Ekilmek işi
EMEKLİ
- Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
-
Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt
Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- emekli olmak
- emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
- emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
- emekliye sevk etmek
Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli
İSKELE (Kelime Kökeni: İtalyanca scala)
-
Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer
Vapurdan indi, iskeleye çıkar çıkmaz etrafına bakındı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü veya gemiye çıkmayı sağlayan merdiven
Oturduğu yerden kalkıyor, iskele zincirine uzanan eli, iskele tabanına basan ayağı, kendini çekiyor yukarı. - Zeyyat Selimoğlu
- Vapur uğrağı olan şehir veya kasaba
-
İçerilerde bulunan bir yerin kendine en yakın olan deniz taşıtı uğrağı veya demir yolu durağı
Mudanya, Bursa'nın iskelesidir.
- Yapıların dışında sıvama, boyama veya onarım için keresteden kat kat kurulan, çalışma sırasında üstüne çıkılan çatkı
- Geminin sol yanı
- Işıkların yerleştirilmesi, ışıkçıların dolaşabilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı
Ata Sözleri ve Deyimler
- iskele almak
Birleşik Kelimeler: iskele alabanda, iskele babası, iskele kelepçesi, iskele kuşu, sürme iskele, ip iskelesi
KLASİK (Kelime Kökeni: Fransızca classique)
-
Üzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser
Klasikler bir kültür, bir gusto, bir seviye ölçütüdür. - Haldun Taner
-
XVII. yüzyıl Fransız dili, sanatı ve yazarları ile ilgili olan
Racine bir Fransız klasik yazarıdır.
- Alışılmış
- Sanatta kuralcı
-
Kökleşik
Klasik şiirin yıkıldığından beri şiiri, bin kişi bin türlü tarif ediyor. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Eski Yunan, Roma ve XVII. yüzyıl Fransız sanatıyla ilgili sanatçı veya eser
Yunan klasikleri. Fransız klasikleri.
-
Eski Yunan ve Roma çağı dili ve sanatı ile ilgili olan
Klasik eserlerin oynandığı bir millî tiyatroları yok. - Haldun Taner
KESELİ
- Kesesi olan
Birleşik Kelimeler: keseli kurt
KELİME (Kelime Kökeni: Arapça kelime)
-
Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük, lügat
Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. - Orhan Veli Kanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- kelimeleri tartarak konuşmak
- kelimenin tam anlamıyla
Birleşik Kelimeler: kelime cambazı, kelime hazinesi, kelimeişehadet, kelime kadrosu, kelime karışıklığı, kelime oyunu, kelime sıklığı, kelime türü, kelime vurgusu, kelimesi kelimesine, anahtar kelime, basit kelime, birleşik kelime, bitişik kelime, kesik kelime, kısaltmalı kelime, taklidî kelime, türemiş kelime, yalın kelime, olumsuzluk kelimesi
KEMLİK
- Kötülük
Ata Sözleri ve Deyimler
- kemlik etmek
MELİKE (Kelime Kökeni: Arapça melike)
-
Kadın hükümdar
Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek
- Padişah karısı
Birleşik Kelimeler: çayırmelikesi
SELİKA (Kelime Kökeni: Arapça selīḳa)
- Güzel söyleme ve yazma yeteneği
ESKİME
- Eskimek işi
İSLEME
- İslemek işi
KESMEK
-
Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak
İpi kesmek.
-
Dibinden ayırmak
Ağaçları kesmek. Dalları kesmek.
-
Düzgün parçalara ayırmak
Eti kesmek. Patatesi kesmek.
-
Kesici bir araçla yaralamak
Nasıl sol elimle sağ elimi kesip biçeceğim? - Reşat Nuri Güntekin
-
Ucunu almak
Saç kesmek. Tırnak kesmek.
-
Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak
Koyun kesmek. Tavuk kesmek.
-
Son vermek, gidermek
Bu ilaç baş ağrısını keser.
-
Ara vermek
Bu üç zavallı bizden rahatsız oldular ve derslerini keserek çekildiler. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek
Yardımı kestiler. Ücreti ödemeyince telefonu kestiler.
-
Akımı durdurmak
Şimdi belediye ile anlaşamayan müteşebbis cereyanı kesmiş. - Sait Faik Abasıyanık
-
Belirtmek, kararlaştırmak
Gününü daha kesmedik.
-
Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek
Ücretinden beş lira kesmişler.
- Para basmak
-
Azaltmak, güçleştirmek
Rüzgâr geminin yolunu kesiyor.
- İskambil kâğıtlarında destenin üzerinden bir bölümünü kaldırıp öte yana koymak
-
Geçişi önlemek
Yolu kesmek.
-
Susmak
Kes artık yeter!
- Hasta organı ameliyatla almak
-
Bölmek, ayırmak
Bulvarı kesen küçük sokaklardan biri.
- Yazıyı, filmi kısaltmak
- Uydurmak, yalan söylemek
-
Rüzgâr, soğuk vb. çok etkili olmak
Rüzgâr yüzümü kesiyor.
-
Birini yermek, kötülemek
Hiç değil beni kesmeden edemez o. - Orhan Kemal
- Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak
- Vahşice öldürmek
- Oyuncuyu takım kadrosuna almamak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kesip atmak
- kesip biçmek
- kes parmağını çık pazara, merhem buyuran çok olur
- kestiği tırnak olamamak
Birleşik Kelimeler: kesyap, kesyapıştır, ateşkes
KESMİK
- Kesilmiş sütün koyu bölümü
- Başakla karışık iri saman
- Taş gibi olmuş toprak parçası