AKSETTİRMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
AKSETTİRMEK harflerini içeren 7 harfli 34 kelime bulunuyor. 7 harfli AKSETTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AMETİST9,
REKÂKET (Kelime Kökeni: Arapça rekāket)
- Kekemelik, pepemelik
TERAKKİ (Kelime Kökeni: Arapça teraḳḳī)
- İlerleme, yükselme, gelişme
- İlerleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- terakki etmek
- terakki göstermek
TRAKEİT (Kelime Kökeni: Fransızca trachéite)
- Nefes borusunun iltihaplanması
ERKEKSİ
-
Erkeği andıran, erkeğe benzeyen, erkek gibi, erkeğimsi, maskulen
Güneş altında ve açık havada pişmiş yüzünün çizgileri cesur ve erkeksi. - Necip Fazıl Kısakürek
ERİTMEK
-
Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak
Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör... - Haldun Taner
- Harcayıp tüketmek
- Çok üzmek
- Zayıflatmak
- Yok etmek
ESTETİK (Kelime Kökeni: Fransızca esthétique)
-
Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat
Boğaziçi'nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış projeler var. - Haldun Taner
- Güzellik duygusu ile ilgili olan
-
Güzellik duygusuna uygun olan
Büyük bir kısmında edebî ve estetik bir kültüre delalet eden bir lisan kullanılmıştır. - Asaf Halet Çelebi
- Güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan felsefe kolu, güzel duyu, bedii
-
Kusurlu bir organı düzeltmek veya güzelleştirmek amacıyla uygulanan (yöntemler)
Estetik cerrahi.
Birleşik Kelimeler: estetik cerrahi, yad estetik
ETTİRME
- Ettirmek işi
ETKİMEK
-
Etkide bulunmak, tesir etmek
Sanatçının baskı altında bulunuşu, yapıtına da etkir. - Selim İleri
EMEKTAR (Kelime Kökeni: Türkçe emek + Farsça -dār)
-
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
Ertesi sabah bahçede gezinirken Mehmet, emektar azaplarından birini gördü. - Emine Işınsu
-
Çok kullanılmış, eski
Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim. - Çetin Altan
EKTİRME
-
Ektirmek işi
Bu ektirmeyi yapınca dökülmemiş saçlarınızı da korumuş oluyorsunuz. - Selçuk Erez
KRETASE (Kelime Kökeni: Fransızca crétacé)
- Genellikle alt bölümü killi ve kumlu, üst bölümü tebeşir olan İkinci Çağ'ın son dönemi
KERAMET (Kelime Kökeni: Arapça kerāmet)
-
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum
Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Olağanüstü durum
Ata Sözleri ve Deyimler
- keramet buyurdunuz (veya keramette bulundunuz)
- kerameti kendinden menkul
- keramette bulunmak
Birleşik Kelimeler: keramet sahibi
KERTMEK
- Bir şeyin kenarında kertik açmak, çentmek
-
Sertçe sürtünmek
Kayık rıhtımı kerterek geçti.
KATETME
- Katetmek işi
KARSTİK (Kelime Kökeni: Fransızca karstique)
- Karst özelliği taşıyan, karst ile ilgili